Soru:
Bir tarih dersinde, Osmanlı İmparatorluğu'nun farklı bölgelerindeki halklarla nasıl bir iletişim politikası izlediği tartışılmaktadır. Aşağıdaki iletişim ögelerinden hangisi, merkezi yönetimin taşradaki temsilcisi olan bir "Sancak Beyi"nin, halka bir fermanı iletirken kullandığı araçlar arasında en az doğrudan ve kişisel iletişime olanak tanır?
- A) Cülus törenlerinde halka hitaben yapılan konuşmalar
- B) Fermanın bir tellal aracılığıyla şehrin çeşitli noktalarında okunması
- C) Fermanın yazılı bir belge olarak ilgili kişilere gönderilmesi
- D) Divan-ı Hümayun'da alınan kararların yüz yüze görüşmelerle aktarılması
Çözüm:
💡 Bu soruda, iletişim sürecindeki kanalların "doğrudanlık" ve "kişisellik" özelliklerini değerlendirmemiz isteniyor. En az doğrudan ve kişisel olanı bulmalıyız.
- ➡️ A Seçeneği: Cülus törenlerinde yapılan konuşmalar, hükümdarın veya onun temsilcisinin doğrudan halka seslendiği, sözlü ve yüz yüze bir iletişim biçimidir. Oldukça doğrudan ve kişiseldir.
- ➡️ B Seçeneği: Tellal aracılığıyla okuma, sözlü iletişimdir ve halkın bir kısmıyla doğrudan temas kurar. Ancak, tek yönlü bir iletişim olduğu için kişisellik sınırlıdır. Yine de bir insan aracılığıyla gerçekleşir.
- ➡️ D Seçeneği: Yüz yüze görüşmeler, tanımı gereği en doğrudan ve kişisel iletişim yöntemidir.
- ➡️ C Seçeneği: Yazılı belge (ferman) göndermek, iletişimi tamamen yazılı bir nesneye (kanala) devreder. Alıcı ile gönderici arasında fiziksel bir mesafe ve zaman gecikmesi vardır. Geri bildirim anında değildir ve iletişim en az kişiseldir.
✅ Sonuç olarak, en az doğrudan ve kişisel iletişim, iletişim sürecini bir nesneye (yazılı belge) devreden C seçeneğidir.
