Soru:
Bir bilim insanı, "İnsan davranışları, genetik yapı ve çevresel koşulların bir ürünüdür." önermesini ampirik verilerle desteklemeye çalışırken, bir filozof şu soruları sorabilir:
- Bu durumda irade özgürlüğü kavramından söz edebilir miyiz?
- Determinist bir evrende ahlaki sorumluluk ne anlama gelir?
Bu diyalogdan hareketle, felsefenin bilimin ortaya koyduğu bulgular karşısındaki
tamamlayıcı ve eleştirel rolünü açıklayınız.
Çözüm:
💡 Bu örnek, bilimin açıklayabildiği olguların, felsefi bir probleme dönüşebileceğini göstermektedir.
- ➡️ Birinci Adım: Bilim, insan davranışlarının nedenlerini (genler, hormonlar, sosyal çevre) betimleyici ve açıklayıcı bir şekilde ortaya koyar. "Nasıl?" ve "Neden (mekanistik olarak)?" sorularına yanıt arar.
- ➡️ İkinci Adım: Felsefe ise bilimsel bu açıklamaların kavramsal, etik ve metafizik sonuçlarını sorgular. Bilimin "insan doğası" hakkında söyledikleri, geleneksel olarak felsefenin ilgi alanına giren "özgür irade", "sorumluluk" ve "ahlak" kavramlarını nasıl etkiler?
- ➡️ Üçüncü Adım: Felsefe, bilimin verileri ışığında yeni etik sistemler (örneğin, nöroetik) geliştirilmesi gerektiğini tartışır veya bilimsel determinizmin insan onuru ve özerkliği fikirleriyle bağdaşıp bağdaşmadığını irdeler.
✅ Sonuç olarak, felsefe, bilimin sunduğu olgusal tabloyu alır ve onun anlamını, değerini ve insan hayatındaki yerini sorgulayarak bilimi tamamlar. Bilim "neyin olduğunu", felsefe ise "neyin olması gerektiğini" ve "bunun ne anlama geldiğini" düşünmemizi sağlar.