Soru:
II. Meşrutiyet döneminde yaşanan aşağıdaki gelişmelerden hangisi, Mustafa Kemal'in "ulusal egemenlik" fikrinin önemini kavramasında en az etkili olmuştur?
- A) Meclis-i Mebusan'ın yeniden açılarak halkın temsilcilerinin yönetime katılması
- B) İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin, padişahın yetkilerini sınırlayan bir anayasal süreci başlatması
- C) Trablusgarp Savaşı'nın kaybedilmesi ve Osmanlı topraklarının elden çıkması
- D) 31 Mart Vakası gibi gerici ayaklanmaların meşrutiyet rejimini tehdit etmesi
Çözüm:
💡 Bu soru, "en az" ifadesiyle dikkatli bir analiz gerektirir. Tüm seçenekler önemli olmakla birlikte, ulusal egemenlik fikriyle doğrudan bağlantısı en zayıf olanı bulmalıyız.
- ➡️ Adım 1 - "Ulusal Egemenlik" Kavramı: Bu kavram, devleti yönetme yetkisinin doğrudan millete ait olması demektir. Meclis, bu egemenliğin temsil edildiği yerdir.
- ➡️ Adım 2 - Seçenek Analizi:
- A ve B seçenekleri doğrudan meclis, anayasa ve halkın yönetime katılımıyla ilgilidir. Bu, ulusal egemenliğin somut örnekleridir.
- D seçeneği (31 Mart Vakası), meşrutiyet rejimine yönelik bir tehdittir. Bu, egemenliğin millete değil de başka güçlere (örneğin gerici gruplara) geçme tehlikesini gösterir, dolayısıyla ulusal egemenlik fikrini güçlendirir.
- C seçeneği (Trablusgarp Savaşı) daha çok bir vatan toprağının kaybı ve bağımsızlık mücadelesi ile ilgilidir. Elbette önemlidir ama ulusal egemenlik kavramını anlamak için diğerleri kadar doğrudan bir örnek değildir.
✅ Doğru cevap C'dir. Çünkü Trablusgarp'ın kaybı, daha çok dış politika, askeri başarısızlık ve emperyalizmle mücadele temalarını öne çıkarırken; A, B ve D seçenekleri doğrudan "yönetimin kime ait olduğu" sorusuna cevap verir.