Edebiyat tarihinin en etkili ve unutulmaz eserlerinden biri olan 1984, İngiliz yazar George Orwell'in (gerçek adıyla Eric Arthur Blair) kaleme aldığı bir distopya romanıdır. 1949 yılında yayımlanan bu eser, totaliter bir gelecek tasviriyle okuyucuyu derinden sarsmış ve günümüzde hâlâ geçerliliğini koruyan bir başyapıta dönüşmüştür.
1903 doğumlu İngiliz yazar, gazeteci ve eleştirmen George Orwell, eserlerinde sosyal adaletsizlik, totalitarizm tehlikesi ve siyasi yozlaşma gibi temaları cesurca işlemiştir. Hayvan Çiftliği (1945) ve 1984 (1949) en bilinen iki romanıdır. Orwell, 1950 yılında verem nedeniyle hayatını kaybetmiştir.
Roman, Okyanusya adlı totaliter bir devlette geçer. Devlet, her şeyi kontrol eden Büyük Birader tarafından yönetilmektedir. Ana karakter Winston Smith'in sistemle çatışması, bireyselliğin yok edildiği, düşüncenin suç sayıldığı ve geçmişin sürekli yeniden yazıldığı bir dünyada yaşama mücadelesini anlatır.
1984, yayımlandığı günden beri siyasi tartışmaların, akademik çalışmaların ve popüler kültürün ayrılmaz bir parçası olmuştur. Romanın dilimize kazandırdığı kavramlar (Büyük Birader, düşünce suçu, 2+2=5 gibi) günlük dilde bile kullanılmaktadır. Gözetim toplumu, veri madenciliği, dezenformasyon ve hakikat sonrası çağ gibi modern tartışmaların merkezinde hâlâ bu romanın izleri görülür.
1984, sadece George Orwell'in değil, modern dünya edebiyatının da en önemli kilometre taşlarından biridir. Distopya türünün tanımlayıcı eseri olan roman, okurlarına "gerçek nedir?", "özgürlük ne kadar mümkün?" ve "iktidar bireyi nasıl dönüştürür?" gibi temel soruları sordurmayı asla bırakmamıştır. Orwell'in bu başyapıtı, insanlığa her dönem geçerli olacak güçlü bir uyarı ve düşünsel bir miras olarak kütüphanelerdeki ve zihinlerdeki yerini korumaya devam edecektir.