Her yıl coşkuyla kutladığımız 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Türk milletinin tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu tarih, sadece bir yönetim biçiminin değişimi değil, aynı zamanda ulusal egemenliğe, çağdaşlaşmaya ve tam bağımsızlığa giden yolun taçlandırıldığı gündür. Peki, 29 Ekim neden bir bayram olarak kutlanıyor? Gelin, bu derin anlamı olan günün hikayesini birlikte inceleyelim.
29 Ekim 1923'ün anlamını kavrayabilmek için öncesindeki zorlu yıllara bakmak gerekir. Osmanlı İmparatorluğu, I. Dünya Savaşı'nın ardından işgal edilmiş, vatan toprakları parçalanmıştı. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde başlatılan Kurtuluş Savaşı (1919-1922), milletin azmiyle zafere ulaşmış ve yabancı güçler Anadolu'dan çıkarılmıştı. Artık sıra, kazanılan bu bağımsızlığı kalıcı bir siyasi rejimle taçlandırmaya gelmişti.
29 Ekim 1923 Pazartesi günü, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) tarihi bir anayasa değişikliği yapıldı. 1921 Anayasası'nda yapılan değişiklikle, devletin yönetim şekli "Cumhuriyet" olarak belirlendi. Aynı gün yapılan seçimle de Gazi Mustafa Kemal Paşa, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.
Bu kararın özü, Atatürk'ün daha 1920'de dile getirdiği temel ilkeydi: "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." Cumhuriyet, artık padişahın ve hanedanın değil, halkın kendi kendini yönettiği bir rejimin adı oldu.
29 Ekim, Cumhuriyet'in ilanından sadece bir yıl sonra, 1924 yılında çıkarılan bir yasayla ulusal bayram olarak kabul edildi. 1925'te ise çıkarılan bir diğer yasayla "Cumhuriyet Bayramı" olarak resmileştirildi. Bu günün bayram ilan edilmesinin temel sebepleri şunlardır:
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, bugün de aynı coşku ve ciddiyetle kutlanmaya devam ediyor. Resmî törenler, okullarda şiirler ve şarkılar, sokaklarda bayraklarla donatılmış binalar, stadyumlarda düzenlenen kutlamalar... Tüm bu etkinlikler, sadece geçmişi anmak için değil, aynı zamanda Cumhuriyet'in kazanımlarına sahip çıkma ve onu geleceğe taşıma sözünü tazelemek içindir.
29 Ekim, Türk milletinin kaderini kendi eline aldığı, ülkenin "Türkiye Cumhuriyeti" adıyla yeniden doğduğu gündür. Bu nedenle bir "milli bayram"dır. Sadece bir tatil günü değil, milli birlik ve beraberliğimizi, demokrasi ve özgürlük mücadelemizi, laik ve çağdaş toplum olma idealimizi her yıl yeniden hatırladığımız, çocuklarımıza aktardığımız bir anma ve diriliş günüdür.
Ne mutlu Türk'üm diyene! 🫡