Merhaba arkadaşlar! Bugünkü dersimizde, etrafımızı saran ama gözle göremediğimiz çok özel bir canlı grubunu inceleyeceğiz: Mikroskobik Canlılar. Hazırsanız, bu gizemli dünyaya birlikte yolculuğa çıkalım!
Adından da anlaşılacağı gibi, mikroskop olmadan göremediğimiz kadar küçük canlılara mikroskobik canlı denir. "Mikro" küçük, "skop" ise bakmak/gözlemek anlamına gelir. Yani onlara ancak mikroskop ile bakabiliriz.
Neredeyse her yerdeler! İnanması zor gelebilir ama...
En yaygın mikroskobik canlılardır. Hem faydalı hem zararlı olanları vardır. Yoğurt yapımında, peynir yapımında faydalı bakteriler çalışır. Ancak diş çürümesine veya boğaz ağrısına neden olan zararlı bakteriler de olabilir.
Bayatlamış besinlerin, nemli eşyaların üzerinde renkli (yeşil, beyaz, siyah) kadifemsi bir tabaka olarak görünürler. Aslında bu, onların çok sayıda bir araya gelmiş halidir. Penisilin adlı çok önemli bir ilaç, küf mantarından elde edilir.
Diğerlerine göre çok daha küçüktürler. Sadece canlı bir hücrenin içine girerek çoğalabilirler. Grip, nezle, kızamık gibi hastalıklara neden olurlar.
Genellikle suda yaşarlar. Göllerin, havuzların yeşil görünmesinin nedeni çoğu zaman alglerdir. Oksijen üretimine katkı sağlarlar.
Zararlı olanlardan korunmak için bazı temel kurallara dikkat etmeliyiz:
Mikroskobik canlılar, görünmez bir dünyanın görünmez kahramanları (ve bazen kötü adamları). Onlar olmasaydı ne yoğurdumuz olurdu, ne de toprağımız bu kadar verimli olurdu. Bilim insanları, mikroskoplar sayesinde bu harika dünyayı keşfetmeye ve onlardan faydalanmanın yollarını bulmaya devam ediyor. Belki bir gün siz de bir mikroskobun başına geçip bu inanılmaz canlıları gözlemleyebilirsiniz!