Bir cismin suda yüzmesi, batması veya askıda kalması, cismin yoğunluğu ile suyun (veya içinde bulunduğu sıvının) yoğunluğunun karşılaştırılmasıyla açıklanır.
Yoğunluk, bir maddenin birim hacminin kütlesidir. Yani, "bir madde ne kadar ağırdır?" sorusunun cevabıdır. Yoğunluğu şu formülle hesaplarız:
\( \text{Yoğunluk} = \frac{\text{Kütle}}{\text{Hacim}} \)
Yoğunluk birimi genellikle \( g/cm^3 \) (gram bölü santimetreküp) olarak kullanılır.
Saf suyun yoğunluğu \( 1 \, g/cm^3 \)'tür. Bu, bizim için bir referans noktasıdır. Bir cismin yoğunluğunu suyun yoğunluğuyla karşılaştırırız.
\( \text{Cismin Yoğunluğu} < 1 \, g/cm^3 \)
Örnek: Tahta parçası, plastik top, strafor köpük. Bu cisimler sudan daha hafiftir.
\( \text{Cismin Yoğunluğu} > 1 \, g/cm^3 \)
Örnek: Taş, demir para, cam bilye. Bu cisimler sudan daha ağırdır.
\( \text{Cismin Yoğunluğu} = 1 \, g/cm^3 \)
Örnek: Tuzlu suyu iyi ayarlanmış bir yumurta (taze yumurta batar, bayat yumurta yüzer).
Bu kural sadece su için değil, tüm sıvılar için geçerlidir. Örneğin, yoğunluğu sudan fazla olan cıva içine attığınız demir bilye yüzer!