Ahiret inancı, ölümden sonra başlayacak olan ebedi hayata ve bu hayatta insanların dünyadaki davranışlarına göre ödül veya ceza göreceğine duyulan inançtır. Bu inanç, neredeyse tüm semavi dinlerin ve birçok felsefi öğretinin temelini oluşturan evrensel bir kavramdır.
Kur'an-ı Kerim'de yüzlerce ayette ahiret hayatından bahsedilir. İslam inancında ahiret, Allah'a iman, meleklere iman, kitaplara iman, peygamberlere iman ve kader inancı ile birlikte imanın altı şartından biridir.
Hristiyan inancında ölümden sonra diriliş ve İsa Mesih'in ikinci gelişi (İkinci Advent) inancı merkezi öneme sahiptir. İnsanların işlerine göre cennet, cehennem veya araf gibi mertebelere gideceğine inanılır.
Yahudi geleneğinde ahiret inancı zaman içinde gelişmiştir. Talmud'da detaylandırılan "Olam Haba" (Gelecek Dünya) kavramı ve Mesih'in gelişi inancı bulunmaktadır.
Ahiret inancı, tarih boyunca filozofların ve bilim insanlarının da ilgisini çekmiştir. Platon'un ruhun ölümsüzlüğü fikrinden, modern fizikteki enerjinin korunumu yasasına kadar birçok disiplin, ölüm sonrası varlığın mümkün olabileceğine dair argümanlar sunmuştur.
Sonuç olarak, ahiret inancı insanlık tarihi boyunca var olmuş, bireylerin hayat anlayışını şekillendirmiş ve toplumsal değerlerin oluşumunda kritik rol oynamıştır. Bu inanç, insana sadece bu dünyada değil, ebedi hayatta da sorumlulukları olduğunu hatırlatan evrensel bir mesaj taşımaktadır.