Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedi istirahatgâhı, başkent Ankara'da, Anıtkabir'dir. Bu anıtsal kompleks, yalnızca bir mozole değil, aynı zamanda Atatürk'ün ilke ve inkılaplarının sembolü, milli bir hüzün ve gurur abidesidir.
Atatürk, 10 Kasım 1938'de Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu. Vefatının ardından naaşı, geçici olarak Ankara Etnografya Müzesi'ndeki katafalka konuldu. Kalıcı bir anıt mezar inşa etmek için uluslararası bir proje yarışması düzenlendi. Yarışmayı, Türk mimarlar Emin Onat ve Orhan Arda'nın projesi kazandı. İnşası 9 yıl süren Anıtkabir, 10 Kasım 1953'te, Atatürk'ün naaşının büyük bir törenle buraya nakledilmesiyle resmen açıldı.
Anıtkabir, Rasattepe'de konumlanır ve Ankara'nın her yerinden görülebilen heybetli bir siluete sahiptir. Tasarımında, hem Selçuklu ve Osmanlı mimari öğeleri hem de modern, sade çizgiler harmanlanmıştır. Ziyaretçileri, aslanlı yol, tören meydanı ve mozoleye götüren etkileyici bir yolculuk bekler.
Anıtkabir, yalnızca Türk halkı için değil, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçiler için de büyük bir saygı ve minnet durağıdır. Her 10 Kasım'da, saat 09:05'te (vefat saati), sirenler çalar ve tüm ülke bir dakikalık saygı duruşunda bulunur. Anıtkabir'de ise devlet erkanı ve binlerce vatandaşın katıldığı resmi bir anma töreni düzenlenir.
Sonuç olarak, Mustafa Kemal Atatürk'ün mezarı, Ankara'da, Türk milletinin ona duyduğu sarsılmaz sevgi ve minnettarlığın taşa işlendiği, ölümsüz bir eser olan Anıtkabir'dedir. Burası, bir liderin kabrinden öte, bir ulusun bağımsızlık ve çağdaşlaşma iradesinin somut ifadesidir.