Birey ve toplum ilişkisi, sosyolojinin temel konularından biridir. Bu ilişki, bireylerin toplum içinde nasıl var olduğunu, toplumun bireyleri nasıl şekillendirdiğini ve bireylerin toplumu nasıl dönüştürdüğünü anlamamızı sağlar.
Birey, toplumu oluşturan, kendine özgü nitelikleri, düşünceleri, inançları ve davranışları olan tek bir insandır. Birey, toplumsal bir varlık olarak doğar ve toplum içinde sosyalleşerek kişiliğini kazanır.
Toplum, ortak bir kültürü, değerleri, normları paylaşan ve belirli bir coğrafi alanda yaşayan, aralarında sosyal ilişkiler bulunan insan topluluğudur.
Birey ve toplum arasında karşılıklı ve diyalektik bir ilişki vardır. Bu ilişkiyi anlamak için şu noktalara dikkat etmek gerekir:
Bireyin istekleri, inançları veya değerleri ile toplumun beklentileri çatıştığında birey-toplum çatışması ortaya çıkar. Bu durum, bireyin toplumdan dışlanmasına veya toplumsal değişimin tetikleyicisi olmasına yol açabilir.
Birey ve toplum birbirini tamamlayan iki olgudur. Birey olmadan toplum, toplum olmadan da birey var olamaz. Bu karşılıklı ilişki, hem bireyin kimliğinin oluşumunda hem de toplumsal yapının sürekliliği ve değişiminde belirleyici bir rol oynar.