J.D. Salinger'ın 1951 yılında yayımlanan başyapıtı "Çavdar Tarlasında Çocuklar", Amerikan edebiyatının en ikonik karakterlerinden biri olan Holden Caulfield'ın hikayesini anlatır. Roman, ergenlik, yalnızlık, toplumsal yabancılaşma ve saflığın korunması temalarını işlerken, unutulmaz karakterlerle bezelidir.
Holden Caulfield, romanın 17 yaşındaki ana karakteri ve anlatıcısıdır. "İki yüzlü" olarak tanımladığı yetişkin dünyasına karşı derin bir güvensizlik besler. Sürekli olarak kendini toplumdan soyutlanmış hisseder ve bu yabancılaşma duygusu onun karakterinin merkezinde yer alır.
Holden'ın lösemiden ölen küçük kardeşi. Roman boyunca Holden'ın zihninde canlı bir şekilde yaşamaya devam eder. Allie, zeki, nazik ve herkesin sevdiği bir çocuk olarak tasvir edilir. Holden için saflığın ve masumiyetin sembolüdür.
Holden'ın 10 yaşındaki küçük kız kardeşi. Zeki, sevecen ve anlayışlıdır. Holden'ın en çok güvendiği ve sevdiği kişidir. Phoebe, Holden'ın "çavdar tarlasında yakalamaya" çalıştığı çocukların temsilcisidir adeta.
Holden'ın platonik aşkı ve geçmiş yaz komşusu. Holden için gerçek duygusal bağ kurabildiği nadir insanlardan biridir. Onunla ilgili anıları, Holden'ın iç dünyasının daha hassas yönlerini ortaya koyar.
Romanın karakterleri, Holden'ın içsel çatışmalarını ve toplumla olan uyumsuzluğunu vurgulamak için özenle seçilmiştir. Her karakter, Holden'ın psikolojik durumunun farklı bir yönünü yansıtır:
Holden Caulfield, edebiyat tarihinin en unutulmaz karakterlerinden biri olarak, ergenlik isyanının ve varoluşsal bunalımın evrensel bir sembolü haline gelmiştir. Karakterin samimi ve sorgulayıcı sesi, onlarca yıl sonra bile okurlarla güçlü bir bağ kurmaya devam etmektedir.
Çavdar Tarlasında Çocuklar, sadece Holden'ın hikayesini değil, onun gözünden yetişkin olma sürecinin evrensel zorluklarını anlatan zamansız bir başyapıttır.