Madencilik sektörünün belki de en az bilinen ama en kritik disiplinlerinden biri olan Cevher Hazırlama Mühendisliği, doğadan çıkarılan ham cevheri, endüstrinin kullanabileceği hale getiren bilim ve teknoloji dalıdır. Bir nevi madenciliğin "simya"sıdır; değersiz görünen bir kayayı, ekonomik değeri yüksek bir ürüne dönüştürür.
Doğadaki cevherler, çok düşük tenörlü (içerdiği değerli mineral oranı) ve safsızlıklarla karışık halde bulunur. Cevher Hazırlama Mühendisliği'nin birincil amacı, bu cevheri fiziksel ve kimyasal yöntemlerle zenginleştirerek, nakliye, metalurji ve satış maliyetlerini düşürmek, böylece işletmeye ekonomik kazanç sağlamaktır.
Bir Cevher Hazırlama Mühendisi, cevherin yolculuğunda aşağıdaki ana süreçlerden sorumludur:
Cevher, boyut küçültme işlemlerinden geçirilir. Amaç, değerli mineralleri gang (değersiz kayaç) minerallerinden serbest hale getirmektir.
Minerallerin fiziksel ve kimyasal özelliklerindeki farklardan yararlanılarak ayırma yapılır. Başlıca yöntemler:
Zenginleştirme işlemleri genellikle sulu ortamda yapılır. Elde edilen değerli mineral konsantresinin suyunun alınarak, nakliyeye ve satışa uygun katı hale getirilmesi bu aşamada gerçekleşir.
Bu mühendisler, laboratuvarda cevher karakterizasyonu yapar, pilot tesislerde testler düzenler, tam ölçekli zenginleştirme tesislerini tasarlar, optimizasyon çalışmaları yürütür ve proses kontrol sistemlerini yönetir. Sürekli olarak "Daha az enerji ve su ile, daha yüksek verim ve tenörde ürün nasıl elde edilir?" sorusuna cevap arar.
Dünya nüfusu arttıkça ve teknoloji ilerledikçe, hammaddeye olan talep katlanarak artmaktadır. Öte yandan, kolay işlenebilir yüksek tenörlü cevher yatakları tükenmektedir. Bu da, düşük tenörlü, karmaşık yapılı ve ince taneli cevherleri ekonomik şekilde işleyebilmek için Cevher Hazırlama Mühendisliğine olan ihtiyacı ve bu alandaki Ar-Ge çalışmalarının önemini her geçen gün daha da artırmaktadır.
Sonuç olarak, Cevher Hazırlama Mühendisliği, madencilik zincirinin olmazsa olmaz bir halkasıdır. Akıllı telefonumuzdaki bakır, elektrikli aracımızdaki lityum veya takımızı süsleyen altın, bu mühendisliğin sihirli dokunuşundan geçmiş ve modern hayatımıza kazandırılmıştır.