avatar
Çözüm Arıyor
1230 puan • 162 soru • 147 cevap
✔️ Cevaplandı • Doğrulandı

emphasising their favourite ile ilgili İngilizce örnek cümleler

'Emphasising their favourite' ile ilgili cümle kurmakta zorlanıyorum. Bu ifade ne anlama geliyor ve nasıl kullanılıyor?
WhatsApp'ta Paylaş
1 CEVAPLARI GÖR
✔️ Doğrulandı
0 kişi beğendi.
avatar
mert.aksoy
1440 puan • 174 soru • 165 cevap

🎨 "Emphasising Their Favourite" ile İlgili İngilizce Örnek Cümleler

"Emphasising their favourite" ifadesi, bir şeyin veya birinin en sevdikleri şeyi vurguladıkları anlamına gelir. Bu ifadeyi daha iyi anlamak için çeşitli örnek cümlelere göz atalım.

📚 Genel Kullanım Örnekleri

  • 🌟 Emphasising their favourite colour, they painted the entire room blue. (En sevdikleri rengi vurgulayarak, tüm odayı maviye boyadılar.)
  • 🎵 Emphasising their favourite song, she played it on repeat all day. (En sevdikleri şarkıyı vurgulayarak, tüm gün tekrar tekrar çaldı.)
  • 🍕 Emphasising their favourite food, he ordered pizza for every meal. (En sevdikleri yiyeceği vurgulayarak, her öğün için pizza sipariş etti.)
  • Emphasising their favourite sport, they decorated their room with football posters. (En sevdikleri sporu vurgulayarak, odalarını futbol posterleriyle süslediler.)
  • 📚 Emphasising their favourite subject, she spent hours studying mathematics. (En sevdikleri dersi vurgulayarak, saatlerini matematik çalışarak geçirdi.)

✍️ Daha Detaylı Örnekler

  • 🎨 Emphasising their favourite artist, she wrote a detailed essay about Van Gogh's life and works. (En sevdikleri sanatçıyı vurgulayarak, Van Gogh'un hayatı ve eserleri hakkında detaylı bir makale yazdı.)
  • 🎬 Emphasising their favourite movie genre, he created a short film festival dedicated to science fiction. (En sevdikleri film türünü vurgulayarak, bilim kurguya adanmış kısa bir film festivali oluşturdu.)
  • 🐶 Emphasising their favourite animal, she volunteered at the local animal shelter every weekend. (En sevdikleri hayvanı vurgulayarak, her hafta sonu yerel hayvan barınağında gönüllü oldu.)
  • 🌳 Emphasising their favourite season, they planned a camping trip in the autumn to enjoy the colourful foliage. (En sevdikleri mevsimi vurgulayarak, renkli yaprakların tadını çıkarmak için sonbaharda bir kamp gezisi planladılar.)
  • 🌍 Emphasising their favourite country, he learned the language, culture, and history of Japan. (En sevdikleri ülkeyi vurgulayarak, Japonya'nın dilini, kültürünü ve tarihini öğrendi.)

💡 İpuçları ve Notlar

Bu ifadeyi kullanırken, vurgulanan şeyin gerçekten kişinin favorisi olduğundan emin olun. Aksi takdirde, ifade anlamını kaybedebilir.

Ayrıca, "emphasising their favourite" ifadesi yerine daha basit ve doğrudan ifadeler de kullanabilirsiniz. Örneğin:

  • 👍 Instead of "Emphasising their favourite colour, they painted the entire room blue," you can say "They painted the entire room blue because blue is their favourite colour."
  • 🎶 Instead of "Emphasising their favourite song, she played it on repeat all day," you can say "She played her favourite song on repeat all day."

Umarım bu örnekler, "emphasising their favourite" ifadesini daha iyi anlamanıza yardımcı olmuştur.

Yorumlar