Mehmet Rauf'un kaleme aldığı Eylül, Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı olarak kabul edilir. 1901 yılında yayımlanan bu eser, aşk, ihanet ve toplumsal baskılar arasında sıkışmış bireylerin iç dünyasını derinlemesine işler.
Roman, Süreyya ve eşi Suat'ın Boğaz'da geçen mutlu günleriyle başlar. Ancak Süreyya'nın yakın arkadaşı Necip'in sık sık evlerine gelmesiyle ilişkiler değişmeye başlar. Necip, Suat'a karşı hissettiği aşkı bastırmaya çalışırken, Suat da bu duygulardan etkilenir.
Yaz boyunca süren bu gergin ilişki, eylül ayında doruğa ulaşır. Suat ve Necip arasındaki yasak aşk, toplum kuralları ve ahlaki değerlerle çatışır. Roman, karakterlerin iç hesaplaşmaları ve trajik sona doğru ilerleyen duygusal çöküşleri üzerine kuruludur.
Eylül, Servet-i Fünun döneminin en önemli eserlerinden biridir. Yazar, karakterlerin psikolojik durumlarını o kadar derinlemesine anlatır ki, okuyucu kendini karakterlerin yerine koyar. Roman, dönemin kapalı ve baskıcı toplum yapısını da eleştirir.
Özetle: Eylül, yasak bir aşkın trajik hikayesini anlatan, psikolojik tahlilleriyle öne çıkan ve Türk edebiyatında bir dönüm noktası olan başyapıttır.