"Fish", İngilizce öğrenen herkesin ilk karşılaştığı temel kelimelerden biridir. Türkçe karşılığı "balık" olan bu kelime, hem somut bir canlıyı hem de onunla ilgili pek çok ilginç deyim ve fiili ifade eder. Gelin, bu çok yönlü kelimenin dünyasına birlikte dalalım.
İngilizcede "fish" kelimesi, hem tekil hem de çoğul haliyle kullanılabilen istisnai sözcüklerdendir (plural invariant). Yani bir balık için "a fish", on balık için ise "ten fish" diyebilirsiniz. "Fishes" şeklindeki çoğul kullanımı ise genellikle farklı türlerden bahsederken kullanılır. Örneğin: "The aquarium exhibits many fascinating fishes." (Akvaryum, birçok büyüleyici balık türü sergiliyor.)
Bu kelime aynı zamanda "balık tutmak" anlamına gelen bir fiildir. Bu kullanım, hem hobiyi hem de mesleği tanımlar.
Bu kelime, İngilizcede renkli deyimlerin de kaynağıdır:
Balık, farklı kültürlerde bereket, şans, bolluk ve bilgeliğin sembolü olmuştur. Hristiyanlık'ta balık sembolü (Ichthys) önemli bir dini işarettir. Ayrıca astrolojide Balık (Pisces) burcu da yine bu kelimeyle ifade edilir.
"Fish" göründüğünden çok daha derin ve zengin bir kelimedir. Sadece bir hayvanı değil, bir aktiviteyi, şüpheyi, uyumsuzluğu ve teselliyi de ifade edebilir. İngilizceyi yaşayan bir dil olarak öğrenmek için, bu tür temel kelimelerin farklı kullanımlarını ve deyimsel anlamlarını keşfetmek çok önemlidir. Bir dahaki sefere bu kelimeyle karşılaştığınızda, sadece bir canlıyı değil, içinde yüzen bir kültür hazinesini de gördüğünüzü hatırlayın!