Bilim tarihinin en önemli figürlerinden biri olan Galileo Galilei (1564-1642), sadece bir astronom değil, aynı zamanda fizikçi, mühendis ve filozoftu. "Modern gözlemsel astronominin babası", "modern fiziğin babası" ve hatta "bilimin babası" olarak anılan Galileo, deneysel yöntemi ve doğanın matematik diliyle yazıldığı inancıyla, bilimsel düşüncede köklü bir değişim başlattı.
İtalya'nın Pisa kentinde doğan Galileo, tıp eğitimine başlasa da matematiğe ve doğa bilimlerine olan tutkusu ağır bastı. Pisa ve Padova üniversitelerinde dersler verdi. Gözlemleri ve savunduğu Güneş merkezli (heliosentrik) evren modeli, dönemin hakim kilise öğretileriyle çatıştı ve bu onu ünlü engizisyon mahkemesiyle karşı karşıya getirdi.
Teleskop, Galileo'dan önce Hollanda'da bir gözlük yapımcısı tarafından icat edilmişti. Ancak Galileo, 1609'da bu haberi duyar duymaz, kendi teleskopunu kendi elleriyle geliştirdi ve gücünü yaklaşık 20-30 kata çıkardı. Onun asıl başarısı, bu aleti gökyüzüne çevirip sistematik gözlemler yapmasıydı.
Galileo'nun Kopernik sistemi lehindeki bulguları ve savunuculuğu, onu Kilise yetkilileriyle karşı karşıya getirdi. 1633'te engizisyon mahkemesinde yargılandı, görüşlerinden "şiddetle şüphe duyularak" vazgeçmeye zorlandı ve ev hapsine mahkum edildi. Efsaneye göre, yargılandıktan sonra "Yine de dönüyor" (Eppur si muove) dediği söylenir. Hayatının son yıllarını ev hapsinde geçirmesine rağmen, en önemli eserlerinden biri olan "İki Yeni Bilim"i bu dönemde yazdı.
Galileo, otoriteye değil, doğrudan gözlem ve deneye dayanan bilimsel yöntemin en büyük savunucularındandı. Teleskopu bir oyuncaktan, bilim insanının en güçlü araçlarından birine dönüştürdü. Evren anlayışımızı kökten değiştirdi ve insanı, evrenin merkezinden sıradan bir gözlemcisi konumuna taşıyarak, gerçek bir Kopernik Devrimi'ni başlattı. Bugün uzayı keşfedişimizin temelinde, onun cesur sorgulayıcı zihni ve merakı yatmaktadır.