Gökyüzünün en büyülü ve geçici sanat eserlerinden biri olan gökkuşağı, hem bilimin hem de şiirin konusu olmuştur. Bu renk cümbüşünün ardında yatan basit ama etkileyici bir fizik yasası yatar. İşte gökkuşağının oluşum sırrı ve o ünlü 7 rengin sırası.
Gökkuşağının oluşması için üç temel bileşen gerekir:
Olayın özü, beyaz ışığın kırılması (ışığın su damlasına girip çıkarken yön değiştirmesi) ve yansımasıdır. Güneş'ten gelen beyaz ışık, su damlasına girdiğinde tıpkı bir prizmada olduğu gibi kendisini oluşturan farklı renklere (dalga boylarına) ayrılır. Bu renkler damlanın iç yüzeyinden yansır ve damladan tekrar çıkarken bir kez daha kırılarak gözümüze ulaşır. Gökyüzündeki her bir su damlacığı aslında bir mini prizma görevi görür ve milyonlarcası bir araya gelerek bize o muhteşem renk kemerini sunar.
Gökkuşağındaki renkler, ışığın dalga boyuna göre sıralanır. En dıştaki kemerden (en uzun dalga boylu) en içteki kemere (en kısa dalga boylu) doğru sıralama şöyledir:
Bu sırayı hatırlamak için İngilizce renklerin baş harflerinden oluşan ROY G. BIV kısaltması kullanılır: Red, Orange, Yellow, Green, Blue, Indigo, Violet.
Gökkuşağı, doğanın bize sunduğu en erişilebilir ve evrensel mucizelerden biridir. Hem basit bir fizik yasasını hem de estetiğin zirvesini aynı anda gözler önüne serer. Bir sonraki yağmurdan sonra gökyüzüne bakmayı unutmayın! 🌈