Gökyüzünün bu büyüleyici ve renkli fenomeni, aslında tam bir daire şeklinde oluşur. Ancak, biz yeryüzünden baktığımızda onu sadece yarım daire olarak görürüz. Peki ama neden? Cevabı, ışığın fiziksel davranışında ve bizim Dünya üzerindeki konumumuzda yatmaktadır.
Öncelikle gökkuşağının temel oluşum mekanizmasını hatırlayalım. Gökkuşağı, Güneş'ten gelen ışık ışınlarının yağmur damlaları içinden geçerken kırılması, yansıması ve dağılması (dispersiyon) sonucu oluşur. Beyaz ışık, bir prizmada olduğu gibi, yağmur damlası içinde farklı dalga boylarına (renklere) ayrılır.
Gökkuşağını gözlemleyen bir kişi aslında belirli bir açıyla kendisine ulaşan ışığı görür. Bu açıya "gökkuşağı açısı" denir.
Evet! Eğer yüksek bir uçaktan, dağın tepesinden veya ufuk çizgisinin sizi engellemediği herhangi bir yüksek konumdan bakarsanız, gökkuşağının tam dairesel halini görebilirsiniz. Çünkü yağmur damlalarından yansıyan 42°'lik ışık konisinin tamamını görecek bir konumda olursunuz.
Sonuç olarak, gökkuşağının yarım daire şeklinde görünmesi, onun doğasında değil, bizim Dünya üzerindeki sınırlı perspektifimizde saklıdır. Bu, doğanın bize sunduğu bir perspektif oyunudur. 🎭