İngilizce öğrenirken karşılaştığımız basit gibi görünen cümleler, dilin temel yapı taşlarını anlamamız için mükemmel birer örnektir. "He likes jogging." cümlesi de bunlardan biri. Türkçeye "O, yürüyüşü sever." veya daha doğru bir spor terimiyle "O, jogging yapmayı sever." şeklinde çevrilebilir. Gelin, bu cümlenin ardındaki dil bilgisini ve kullanımını birlikte inceleyelim.
Bu cümle, İngilizcenin en temel ve yaygın cümle yapılarından olan "Özne + Fiil + Nesne" (Subject + Verb + Object) kalıbına uyar.
"Like" fiili, özne "he, she, it" (3. tekil şahıs) olduğunda "likes" olarak çekimlenir. Bu, İngilizce dil bilgisinin en temel kurallarından biridir.
Cümledeki "jogging" kelimesi, bir fiil olan "jog"'dan türetilmiş ve -ing takısı almıştır. Bu forma gerund (isim-fiil) denir. Sevme, nefret etme, hoşlanma gibi duygu bildiren fiillerden (like, love, hate, enjoy) sonra genellikle bu yapı kullanılır. Fiil, artık bir eylem ismi niteliği kazanır.
Aynı anlamı farklı şekillerde ifade edebiliriz:
"Jogging", tempolu, genellikle sağlık ve form için yapılan bir koşu türüdür. Türkçede birebir karşılığı olmayan bu kelime, dilimize de "jogging yapmak" olarak girmiştir. Sıradan bir yürüyüş (walking) ile karıştırılmamalıdır. Bu nedenle cümlenin çevirisinde "yürüyüş" ifadesi, pratikte "tempolu koşu" anlamını taşır.
"He likes jogging." cümlesi, İngilizcede geniş zaman, 3. tekil şahıs çekimi ve gerund nesne kullanımını bir arada gösteren mükemmel bir örnektir. Bu basit kalıbı öğrenmek, "She loves singing." (O şarkı söylemeyi sever) veya "My father enjoys fishing." (Babam balık tutmaktan keyif alır) gibi sayısız cümle kurmanın anahtarını sunar. Dil öğrenimi, işte bu küçük yapı taşlarını doğru anlamakla başlar. 🚀