# Hünkar İskelesi Antlaşması'nın Önemi Nedir? 🌍⚖️
Osmanlı-Rus Yakınlaşmasının Tarihi Dönüm Noktası
1833 yılında imzalanan Hünkar İskelesi Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasındaki ilişkilerde beklenmedik bir dostluk dönemini başlatan, ancak uluslararası dengeleri altüst eden gizli maddeleriyle ünlü bir anlaşmadır. Bu antlaşma, sadece iki imparatorluk arasındaki ilişkileri değil, tüm Avrupa diplomasisini derinden etkilemiş ve "Boğazlar Sorunu"nu uluslararası arenanın merkezine taşımıştır.
📜 Antlaşmanın Arka Planı: Krizden İttifaka
Antlaşmanın imzalanmasına giden süreç, Osmanlı'ya bağlı Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın isyanı ile başlar. Osmanlı ordusu Kütahya'ya kadar çekilmiş, İstanbul tehdit altına girmişti. Çaresiz kalan Sultan II. Mahmud, geleneksel düşmanı Rusya'dan yardım istemek zorunda kaldı. Rusya'nın Karadeniz'den gönderdiği donanma ve askerler, Boğaz'ın Anadolu yakasında, Hünkar İskelesi mevkiinde konuşlandı. Bu askeri destek, Mehmed Ali Paşa'yı durdurdu ve antlaşmanın imzalanmasına zemin hazırladı.
✍️ Antlaşmanın Çarpıcı Maddeleri ve Gizli Protokol
8 yıl süreli imzalanan antlaşmanın en önemli ve Avrupa'da şok etkisi yaratan kısmı gizli ek maddesiydi:
- 📌 Karşılıklı Savunma Paktı: Taraflardan birine savaş açılırsa, diğeri gerekli askeri yardımı sağlayacaktı.
- 🛡️ Rusya'ya Özel Ayrıcalık: Gizli maddede, Rusya'nın yardım talebinde Osmanlı'nın kara ve deniz kuvvetleriyle destek vereceği, ancak Osmanlı'nın yardım talebi durumunda Rusya'nın sadece donanmasını göndermesinin yeterli olacağı belirtiliyordu. Bu, Osmanlı'ya daha az yük getiriyor gibi görünse de asimetrik bir ilişki yaratıyordu.
- 🚫 En Çarpıcı Madde: Gizli maddenin devamında, Rusya savaş tehlikesi altındayken, Osmanlı İmparatorluğu'nun Çanakkale ve İstanbul Boğazlarını tüm yabancı savaş gemilerine kapatacağı taahhüt ediliyordu. Bu, Rusya'ya Akdeniz'e çıkışta güvenli bir koridor ve Avrupa devletlerine karşı büyük bir stratejik avantaj sağlıyordu.
💥 Antlaşmanın Önemi ve Sonuçları
🌍 Uluslararası İlişkilerde Deprem Etkisi
Antlaşmanın gizli maddeleri sızdığında, özellikle İngiltere ve Fransa'da büyük bir endişe ve öfkeye yol açtı. Bu devletler için:
- ⚓ Boğazların Rus kontrolüne geçme ihtimali kabul edilemezdi.
- 🧭 Rus donanmasının Akdeniz'e serbestçe çıkabilmesi, bölgedeki İngiliz-Fransız üstünlüğünü tehdit ediyordu.
- ⚖️ "Şark Meselesi" (Osmanlı'nın paylaşımı) konusunda Rusya'nın büyük avantaj elde etmesi, denge politikasını bozuyordu.
🔄 Osmanlı İçin İki Ucu Keskin Kılıç
Osmanlı açısından antlaşma karmaşık sonuçlar doğurdu:
- ✅ Kısa Vadede Kazanç: Mehmed Ali Paşa tehdidi geçici olarak bertaraf edildi, devletin bekası sağlandı.
- ⚠️ Uzun Vadede Risk: Osmanlı, geleneksel düşmanına bağımlı hale geldi ve Avrupa'nın diğer büyük güçlerinin güvenini kaybetti. Bu, "denge politikası"nın (bir büyük güce karşı diğerini destekleme) zedelenmesi anlamına geliyordu.
📜 Boğazlar Rejiminin Miladı
Hünkar İskelesi Antlaşması, Boğazların uluslararası statüsünün ilk kez bu kadar merkezi bir sorun haline gelmesini sağladı. İngiltere ve Fransa'nın baskısıyla, 1841'de imzalanan Londra Boğazlar Sözleşmesi ile Boğazlar "barış zamanında tüm yabancı savaş gemilerine kapalı" ilan edilerek, Rusya'nın Hünkar İskelesi ile elde ettiği özel ayrıcalık sona erdirildi. Bu, sorunu çok taraflı bir antlaşmaya dönüştürdü.
🎯 Tarihsel Değerlendirme: Neden Bu Kadar Önemli?
Hünkar İskelesi Antlaşması, şu nedenlerle tarih derslerinde ve diplomasi analizlerinde vurgulanır:
- 🔓 Osmanlı'nın "kapitülasyonlar" benzeri ilk kez siyasi ve askeri alanda bir yabancı devlete (Rusya) tek taraflı taviz verdiği anlaşmadır.
- 🌐 19. yüzyıl "Büyük Güç" diplomasisinin tipik bir örneğidir; zayıflayan Osmanlı'nın, güçler dengesi arasında sıkışmasını simgeler.
- ⚔️ Boğazların jeopolitik önemini tüm dünyaya bir kez daha hatırlatmış ve bu sorunu 20. yüzyıla taşıyan süreci başlatmıştır.
- 🤝 Geleneksel olarak düşman olarak görülen iki devletin, çıkarları gereği nasıl ittifak kurabileceğini gösteren ilginç bir vakadır.
Sonuç olarak, Hünkar İskelesi Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma sürecindeki çaresizliğini, Avrupa'nın "Şark Meselesi"ne bakışını ve Boğazlar'ın ebedi stratejik değerini ortaya koyan bir dönüm noktası antlaşmasıdır. Sekiz yıllık süresi dolduktan sonra yenilenmemiş olsa da, yarattığı diplomatik şok dalgaları ve uluslararası hukuktaki yansımaları, onu tarihin unutulmaz anlaşmaları arasına sokmuştur.