Ahmet Hamdi Tanpınar'ın başyapıtı Huzur, sadece bir aşk hikayesi değil, aynı zamanda modernleşme sancıları çeken bir toplumun bireyler üzerindeki etkisini derinlemesine irdeleyen bir eserdir. Roman, Doğu-Batı çatışması, kimlik bunalımı ve medeniyet krizi gibi temalar etrafında şekillenir.
Romanın merkezinde, bireyin ve toplumun bir türlü ulaşamadığı "huzur" arayışı yer alır. Mümtaz karakteri üzerinden, geleneksel değerler ile modern hayat arasında sıkışıp kalmış bir neslin içsel çatışmaları ve bu çatışmaların yarattığı varoluşsal bunalım işlenir.
Huzur, bir aşkın yıkılışından çok, bir medeniyet buhranının hikayesidir. Ana fikir, kişisel mutluluğun toplumsal huzur ve bütünlükten ayrı düşünülemeyeceğidir. Mümtaz'ın trajedisi, içinde yaşadığı kültürel ortamda kendini tamamlanmış hissetmemesinden ve "huzur"u hem sevgisinde hem de toplumunda bir türlü bulamamasından kaynaklanır. Roman, okuyucuyu, bireyin kimlik, aidiyet ve mutluluk arayışı üzerine derinlemesine düşünmeye davet eder.