Bu makalede, İslam peygamberi Hz. Muhammed'in (s.a.v.) peygamberlik öncesi ve sonrası dönemdeki dürüstlüğü, güvenilirliği ve bu özelliklerinin toplum tarafından nasıl takdir edildiği ele alınmaktadır. "Muhammedül Emin" (Güvenilir Muhammed) lakabının kökeni ve anlamı detaylıca incelenmektedir.
"Muhammedül Emin", İslam peygamberi Hz. Muhammed'e (s.a.v.) peygamberlik görevi verilmeden önce Mekke halkı tarafından verilmiş bir lakaptır. "Emin" Arapça'da "güvenilir, emniyetli, dürüst" anlamlarına gelir. Bu lakap, Hz. Muhammed'in toplum içindeki dürüstlüğünü, sözüne sadakatini ve güvenilir kişiliğini ifade eder.
Hz. Muhammed gençliğinde ticaretle uğraşmış ve bu alandaki dürüstlüğüyle tanınmıştır. Ticari ortaklık yaptığı kişiler, onun her zaman adil davrandığını, hiçbir zaman hile yapmadığını ve sözünün eri olduğunu ifade etmişlerdir.
Kabe tamiri sırasında Hacerü'l-Esved'in (Kara Taş) yerine konulması konusunda kabileler arasında anlaşmazlık çıkmıştı. Her kabile bu şerefi kendisi üstlenmek istiyordu. Nihayetinde, şehre giren ilk kişinin hakemliğine karar verdiler. Şehre ilk gelen Hz. Muhammed oldu. Onun "El-Emin" (güvenilir) lakabıyla tanınması nedeniyle tüm kabileler bu kararı kabul etti. Hz. Muhammed de bir örtü üzerine taşı koyup her kabile reisinin örtüden tutarak birlikte taşımasını sağlayarak sorunu barışçıl bir şekilde çözdü.
Mekkeliler, değerli eşyalarını güvenle Hz. Muhammed'e emanet ederlerdi. Peygamberlik görevi verildikten ve Mekkeli müşriklerle arası açıldıktan sonra bile, hicret edeceği gece, yanında bulunan emanetleri sahiplerine iade etmek için Hz. Ali'yi görevlendirmiştir.
Hz. Muhammed, peygamberlik görevi verildikten sonra insanları İslam'a davet ederken, en yakın akrabalarından başlayarak tüm topluma açık bir şekilde tebliğde bulunmuştur. Safa Tepesi'nde topladığı Mekkelilere "Size şu tepenin arkasında bir düşman ordusunun geldiğini söylesem, bana inanır mısınız?" diye sormuş, topluluk "Evet, senden hiç yalan duymadık" cevabını vermiştir.
Hz. Muhammed'in en şiddetli muhalifleri bile onun dürüstlüğünü kabul etmek zorunda kalmışlardır. Ebu Cehil gibi İslam düşmanları dahi, onun yalancı olduğunu iddia edememiş, sadece getirdiği mesajı reddetmişlerdir.
Hz. Muhammed'in güvenilirliği sadece Müslümanlar için değil, tüm insanlık için örnek teşkil eden bir erdemdir. Modern dünyada güven krizi yaşanırken, onun hayatı güven temelli ilişkilerin nasıl kurulabileceğine dair somut bir rehber sunmaktadır.
Hz. Muhammed'in "Muhammedül Emin" olarak anılması, onun peygamberlik iddiasının inandırıcılığını artıran önemli bir faktördür. Daha önce hiç yalan söylememiş bir insanın, böyle büyük bir iddiayla ortaya çıkması, mesajının kabul görmesinde etkili olmuştur.