I. Balkan Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu'na karşı kurulan Bulgar, Sırp, Yunan ve Karadağ ittifakının büyük bir zaferiyle sonuçlanmıştı. Ancak bu zaferin hemen ardından, galip devletler kendi aralarında kanlı bir çatışmaya girdi. II. Balkan Savaşı, tarihin en hızlı "kazananlar arasındaki" savaşlarından biridir. Peki, daha düne kadar müttefik olan bu devletleri birbirine düşüren temel nedenler nelerdi?
I. Balkan Savaşı öncesinde imzalanan gizli antlaşmalar, toprak paylaşımını net bir şekilde belirlememişti. Özellikle Makedonya bölgesi, hem stratejik önemi hem de etnik karışıklığı nedeniyle başlıca çekişme noktasıydı. Bulgaristan, savaştaki en büyük askeri katkıyı sağladığını iddia ediyor ve 1878 Berlin Antlaşması'nda kaybettiği toprakları da içine alan "Büyük Bulgarya" idealini gerçekleştirmek istiyordu.
Londra Antlaşması (30 Mayıs 1913) ile Osmanlı, Midye-Enez hattının batısındaki toprakları Balkan devletlerine bıraktı. Ancak bu toprakların müttefikler arasında nasıl pay edileceği belirsizdi.
Bulgaristan'ın saldırgan tutumu, eski müttefiklerini birbirine yakınlaştırdı. Sırbistan ve Yunanistan, savaş öncesi bir ittifak antlaşması imzaladı. Daha da önemlisi, Romanya (Bulgaristan'dan Dobruca bölgesini talep ediyordu) ve hatta Osmanlı İmparatorluğu bile bu ittifaka katıldı. Bulgaristan, diplomatik bir izolasyon içinde dört cephede savaşmak zorunda kaldı.
Makedonya, verimli tarım arazileri ve ulaşım hatlarıyla ekonomik açıdan değerliydi. Selanik ve Dedeağaç gibi limanların kontrolü, ticaret yollarına hakimiyet demekti. Her devlet, bu kaynaklardan en büyük payı kapmak istedi.
Avrupa'nın büyük güçleri (Rusya, Avusturya-Macaristan, Almanya, İngiltere) bölgede nüfuz kurma yarışı içindeydi. Örneğin, Rusya geleneksel olarak Slav kardeşliği adına Bulgaristan'ı desteklerken, Avusturya-Macaristan Sırbistan'ın büyümesinden endişe duyuyor ve Bulgaristan'ı destekliyordu. Bu çıkar çatışmaları, gerilimi tırmandıran bir faktördü.
II. Balkan Savaşı, 10 Ağustos 1913'te imzalanan Bükreş Antlaşması ile sona erdi. Bulgaristan, I. Balkan Savaşı'nda kazandığı toprakların önemli bir kısmını kaybetti.
Özetle: II. Balkan Savaşı, zafer sarhoşluğu yaşayan bir ittifakın, paylaşılamayan toprak ve belirsiz sınırlar yüzünden dağılmasının ve bölgesel hegemonya mücadelesinin bir ürünüdür. Tarih, ortak düşmana karşı birleşen güçlerin, düşman yok olduğunda birbirlerine dönme eğiliminde olduğunun çarpıcı bir örneğini sunar.