İnsanlık tarihi boyunca, toplumları ayakta tutan ve onları güçlü kılan temel değerlerden biri, sahip olunanı başkalarıyla bölüşmek olmuştur. İnfak, yardımlaşma ve paylaşma kavramları, sadece bireysel bir iyilik hali değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ve sosyal adaletin en güçlü teminatıdır. Bu yazıda, bu kadim erdemleri ve modern dünyadaki anlamlarını ele alacağız.
İnfak, Arapça kökenli bir kelime olup "tükenmek, bitmek" anlamındaki "nefk" kökünden gelir. Ancak anlam olarak, sahip olunan mal, para, zaman veya bilgiyi Allah'ın rızasını gözeterek ve karşılık beklemeden ihtiyaç sahiplerine vermeyi ifade eder. İnfak, sıradan bir bağıştan öte, bir ibadet bilinci ve sosyal sorumluluk anlayışıyla yapılır. Kişinin bencillikten arınmasını, elindekinin aslında bir emanet olduğunu hatırlamasını sağlar.
Yardımlaşma, bireylerin veya toplulukların ortak bir amaç veya ihtiyaç doğrultusunda birbirine destek olmasıdır. İnfaktan farkı, sadece maddi bir transfer değil, emek, bilgi, tecrübe ve duygusal destek paylaşımını da kapsamasıdır. Komşusunun market alışverişini taşıyan genç, zor bir projede mesai arkadaşına destek olan çalışan veya sel felaketinde arama-kurtarma çalışmalarına katılan gönüllü, hep yardımlaşmanın somut örneklerini sergiler.
Paylaşma, en temel ve içgüdüsel olanıdır. Çocuğun oyuncağını arkadaşıyla, ailenin sofrasını misafiriyle, bilginin öğrenciyle paylaşılması gibi... Bu eylem, sahip olmanın verdiği hazzı çoğaltır ve yoksunluğun acısını azaltır. Paylaşmak, benlik duvarlarını aşarak "biz" olabilmenin ilk adımıdır.
Günümüzün bireyci ve tüketim odaklı dünyasında, infak, yardımlaşma ve paylaşma daha da kritik bir önem kazanmıştır. Neyse ki teknoloji, bu değerleri yaşatmak için yeni imkanlar sunuyor:
İnfak, yardımlaşma ve paylaşma, insanlığın ortak ruhunun ve ahlaki kodlarının tezahürüdür. Bu değerler, toplumları sadece maddi anlamda değil, manevi olarak da zenginleştirir, güçlendirir ve ayakta tutar. Unutmayalım ki, paylaştıkça çoğalan tek şey sevgidir. Bu bilinçle, hayatımızın her alanında bu güzel erdemleri yaşatmak ve yaymak hepimizin ortak sorumluluğudur.