Avrupa'nın en canlı ve tarihi şehirlerinden biri olan Madrid, İspanya'nın başkenti ve kalbidir. İber Yarımadası'nın merkezinde konumlanan bu metropol, sadece siyasi ve idari bir merkez değil, aynı zamanda ülkenin kültür, sanat, eğlence ve ekonomi motorudur. Bu yazıda, Madrid'in neden başkent olduğunu, onu özel kılan özelliklerini ve mutlaka görülmesi gereken noktalarını keşfedeceğiz.
Madrid, 1561 yılında Kral II. Felipe tarafından İspanya'nın başkenti ilan edilmiştir. Bu karar, şehrin coğrafi olarak ülkenin tam merkezinde olması ve Kastilya bölgesinin gücünü simgelemesi nedeniyle alınmıştır. Günümüzde, 3.2 milyondan fazla nüfusu ile Avrupa Birliği'nin en kalabalık üçüncü başkentidir.
Madrid, dünyanın en önemli sanat müzelerine ev sahipliği yapar. "Sanatın Altın Üçgeni" olarak adlandırılan bu müzeler:
Madrid, gece hayatı ve mutfağı ile ünlüdür. Geleneksel "tapas" barları, gece yarısından sonra bile canlı olan sokakları ve dünyaca ünlü çikolatalı churroları (San Ginés) şehrin vazgeçilmezlerindendir. Ayrıca, Real Madrid ve Atlético Madrid gibi dünya devi futbol kulüpleri de bu şehirdedir.
Madrid, İspanya'nın borsasına, çok sayıda ulusal ve uluslararası şirketin genel merkezine ve hükümet binalarına ev sahipliği yapar. Monarşi ve demokrasinin merkezi olan şehir, aynı zamanda Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) gibi uluslararası kuruluşların da merkezidir.
Madrid, sadece bir başkent olmanın ötesinde, İspanyol ruhunun ve yaşam tarzının somutlaşmış halidir. Tarihi dokusu, nefes kesen sanat koleksiyonları, bitmek bilmeyen enerjisi ve sıcak insanları ile her ziyaretçide derin bir iz bırakır. İspanya'yı anlamak için ilk durağınız, hiç şüphesiz onun kalbi Madrid olmalıdır.
¡Hasta luego, Madrid! (Görüşürüz, Madrid!) 👋🇪🇸