Kan ve idrar tahlilleri, temel olarak Analitik Kimya disiplininin uygulama alanına girer. Bu tahliller, biyolojik numunelerdeki çeşitli kimyasal bileşenlerin nitelik ve nicelik olarak belirlenmesini içerir.
Analitik Kimyanın Rolü
Analitik Kimya, maddelerin bileşenlerini ve yapılarını inceleyen kimya dalıdır. Kan ve idrar tahlillerinde şu iki ana yaklaşım kullanılır:
- Kalitatif (Nitel) Analiz: Numunede "ne olduğunu" belirler. Örneğin, idrarda protein veya glikozun varlığının tespit edilmesi.
- Kantitatif (Nicel) Analiz: Numunede "ne kadar olduğunu" belirler. Örneğin, kandaki şeker (glikoz) seviyesinin \( \text{mg/dL} \) cinsinden ölçülmesi veya kolesterol miktarının belirlenmesi.
İlgili Diğer Kimya Disiplinleri
Bu süreçte, Analitik Kimya ile iç içe geçmiş diğer disiplinler de önemli rol oynar:
- Biyokimya: Tahlil edilen maddelerin (glikoz, üre, kreatinin, hormonlar vb.) vücuttaki biyolojik işlevlerini ve metabolik yollarını inceler. Analitik Kimya, bu maddeleri ölçmek için yöntemler geliştirirken Biyokimya bunların klinik anlamını yorumlar.
- Klinik Kimya: Analitik Kimya ve Biyokimya'nın tıp bilimine uygulandığı bir alt dalıdır. Doğrudan tanı, tedavi ve hastalıkların izlenmesi için kan, idrar gibi vücut sıvılarının analizi ile ilgilenir.
Sonuç olarak, kan ve idrar tahlillerinin temelini Analitik Kimya oluşturur, ancak bu analizlerin tıbbi bağlamda anlam kazanması için Biyokimya ve özellikle Klinik Kimya disiplinleri ile yakın iş birliği içinde çalışılır.
