Ülkemizde, devlet koruması altında yetişen veya korunmaya muhtaç durumdaki çocuk ve gençlerin eğitim hayatlarını desteklemek ve onlara fırsat eşitliği sağlamak amacıyla özel bir uygulama hayata geçirilmiştir: Korunmaya Muhtaç Çocuk Kontenjanı. Bu kontenjan, yalnızca bir kayırma veya ayrıcalık değil, aksine toplum olarak bu gençlere karşı olan sorumluluğumuzun somut bir ifadesidir.
Korunmaya muhtaç çocuk kontenjanı, üniversite giriş sınavları (YKS/YÖK) ve bazı ortaöğretim kurumlarına geçişte, belirli koşulları taşıyan öğrenciler için ayrılmış özel bir yerleştirme alanıdır. Temel amaç, hayatın zorlu koşullarıyla erken yaşta tanışmış bu gençlerin, eğitim yoluyla hayatlarını dönüştürmelerine destek olmaktır.
Yararlanma şartları genellikle şunlardır:
Bu kontenjan, genel yerleştirme puanları üzerinden değil, kendi içindeki sıralamaya göre yapılır. Bu da adayların, tüm Türkiye genelindeki rakipleriyle değil, yalnızca aynı statüdeki diğer adaylarla yarışması anlamına gelir. Bu durum, önemli bir fırsat eşitliği sağlar.
Bu uygulama, yalnızca bir üniversiteye yerleşmekle sınırlı değildir. Devlet koruması altındaki gençler, yerleştikleri yükseköğretim kurumlarında da çeşitli desteklerden yararlanabilirler:
Korunmaya muhtaç çocuk kontenjanı, toplumsal adalet ve dayanışmanın eğitim sistemindeki en anlamlı yansımalarından biridir. Hayat yolculuğuna dezavantajlı bir noktadan başlayan gençlerin, potansiyellerini gerçekleştirebilmeleri, kendi ayakları üzerinde durabilen ve topluma katkı sağlayan bireyler olmaları için kritik bir köprü görevi görür. Bu mekanizma, "devlet baba" kavramının somut ve insani bir tezahürü olarak, her bir gencin yarınlara umutla bakabilmesi için vardır.
Unutulmamalıdır ki; bu kontenjan bir "hediye" değil, toplumun bir kesimine sağlanan hak temelli bir telafi ve fırsat eşitleme mekanizmasıdır.