Ekonomi biliminin temel kavramlarından biri olan kullanışlılık (utility), bir mal veya hizmetin tüketici ihtiyaçlarını karşılama yeteneğini ifade eder. Başka bir deyişle, bir ürünün sağladığı tatmin veya fayda düzeyidir.
Kullanışlılık kavramı, tüketici davranışlarını anlamak ve ekonomik kararları analiz etmek için hayati öneme sahiptir. İnsanların neden belirli malları satın aldığını, fiyat değişimlerine nasıl tepki verdiklerini ve tercihlerini nasıl şekillendirdiklerini açıklamaya yardımcı olur.
Matematiksel olarak marjinal kullanışlık şu şekilde ifade edilir:
\( MU = \frac{\Delta TU}{\Delta Q} \)
Burada MU marjinal kullanışlık, ΔTU toplam kullanışlılıktaki değişim, ΔQ ise tüketim miktarındaki değişimi ifade eder.
Ekonomide önemli bir prensip olan bu yasa, bir malın tüketim miktarı arttıkça, her ilave birimden sağlanan marjinal kullanışlığın azaldığını belirtir. Örneğin, çok susamış birinin içtiği ilk bardak suyun sağladığı fayda, ikinci veya üçüncü bardak suyun sağladığı faydadan daha yüksektir.
Ekonomistler, tüketicilerin kullanışlılığı maksimize edecek şekilde davrandıklarını varsayar. Bütçe kısıtı altında, tüketiciler kendilerine en yüksek tatmini sağlayacak mal ve hizmet kombinasyonunu seçerler.
Kullanışlılık teorisi, fiyatlandırma stratejilerinden pazarlama kampanyalarına, kamu politikalarından bireysel tasarruf kararlarına kadar birçok alanda uygulama bulur. Şirketler ürünlerini tasarlarken, politikacılar vergi sistemlerini oluştururken bu temel ekonomik prensibi dikkate alırlar.
Sonuç olarak, kullanışlılık kavramı ekonomik davranışları anlamamızda temel bir araçtır ve kaynakların nasıl dağıtılacağına dair kararlarımızı şekillendirir.