Mahlas, bir şairin şiirlerinde kullandığı takma addır. Özellikle Divan Edebiyatı ve Halk Edebiyatı'nda yaygın olarak görülür. Şair, gerçek adını kullanmak yerine, kendisine özgü seçtiği bu ismi şiirlerinde kullanır.
Mahlasın genellikle şiirin son beyitinde geçer. Bu beyite "tapşırma" veya "mahlas beyiti" denir.
Tapşırma, Âşık Edebiyatı'na özgü bir terimdir. Âşığın, şiirinde mahlasını söylediği dörtlüğe verilen isimdir. Yani tapşırma, mahlasın yer aldığı bir bölüm veya dörtlüktür; mahlasın kendisi değildir.
Divan Edebiyatı'ndan Örnek (Mahlas):
Fuzûlî, bir şairin mahlasıdır. Şiirinin son beyitinde şöyle der:
"Âşiyân-ı murg-i dil zülf-ü perîşânındadır
Kande olsam ey perî gönlüm senin yanındadır
Fuzûlî"
Burada "Fuzûlî", şairin mahlasıdır. Onu içeren son beyit ise mahlas beyitidir.
Halk Edebiyatı'ndan Örnek (Tapşırma):
Âşık Veysel'in bir şiirinin son dörtlüğü:
"Dostlar beni hatırlasın
Ben giderim adım kalır
Düğün olur bayram gelir
Veysel gider adı kalır"
Bu son dörtlüğün tamamı bir tapşırmadır. "Veysel" ise âşığın mahlasıdır.
Kısacası, mahlas kimlik, tapşırma ise o kimliğin açıklandığı açıklama bölümü gibi düşünülebilir.