Mantık hataları veya diğer adıyla safsatalar, bir argümanı oluştururken yapılan hatalı akıl yürütmelerdir. Bu hatalar, genellikle ilk bakışta ikna edici görünebilir, ancak yakından incelendiğinde argümanın mantıksal yapısında bir kusur olduğu ortaya çıkar. Safsatalar, bir iddiayı geçersiz veya temelsiz kılar.
Bir iddiayı değil, o iddiayı savunan kişiyi eleştirmektir.
Örnek: "Ahmet'in küresel ısınma konusundaki fikirlerini ciddiye alamam, çünkü o liseden terk." Burada Ahmet'in fikirleri, kişisel özellikleri üzerinden geçersiz kılınmaya çalışılıyor.
Argümanın sonucunun, aynı zamanda öncülü olarak kullanılmasıdır. Kanıtlanmaya çalışılan şey, zaten kanıt olarak sunulur.
Örnek: "Kutsal kitap Tanrı'nın var olduğunu söylüyor çünkü o Tanrı kelamıdır." Burada "Tanrı kelamıdır" iddiası, "Tanrı vardır" iddiasını kanıtlamak için kullanılıyor, ki bu da zaten kanıtlanmak istenen şeyin ta kendisi.
Ortada sadece iki seçenek varmış gibi gösterip, başka olasılıkları görmezden gelmektir.
Örnek: "Ya bizimlesindir ya da teröristsin." Bu, daha karmaşık bir konuyu siyah-beyaz bir ikileme indirger ve gri tonları yok sayar.
Yetersiz kanıta dayanarak genel bir kurala varmaktır.
Örnek: "İki İsveçli turistle tanıştım, ikisi de çok uzundu. Demek ki tüm İsveçliler uzun boyludur." Sadece iki kişilik bir örneklem, tüm bir nüfus hakkında genel bir çıkarım yapmak için yetersizdir.
Bir fikri, korkutucu sonuçlarla desteklemeye çalışmaktır, mantıklı kanıtlar sunmak yerine.
Örnek: "Bu yasayı geçirmezsek, ülke tam bir kaos içine sürüklenecek ve her şey mahvolacak." Burada somut argümanlar yerine, dinleyicide korku uyandırmak hedeflenir.
Mantık hatalarını tanımak, daha net düşünmemize ve daha güçlü argümanlar kurmamıza yardımcı olan değerli bir beceridir. 🎓