Matbaanın tarihsel gelişimi ve Türk-İslam dünyasına girişi, özellikle de Uygur Devleti tarafından kullanılması, kültür tarihimizde önemli bir dönüm noktasıdır. Bu yazıda, matbaayı ilk kullanan Türk devletini ve bu sürecin detaylarını ele alacağız.
Matbaanın ilk kez Çin'de M.S. 7. yüzyılda kullanıldığı bilinmektedir. Çinliler, ahşap bloklar üzerine oyulmuş yazıları kağıda basarak bu teknolojiyi geliştirmişlerdir. Ancak, bu teknolojinin Türk devletleri tarafından benimsenmesi, özellikle Uygur Devleti döneminde gerçekleşmiştir.
Uygur Devleti (744-840), Orta Asya'da kurulan ve kültürel açıdan son derece gelişmiş bir Türk devletidir. Uygurlar, matbaa teknolojisini 8. yüzyıl civarında Çin'den alarak kullanmaya başlamışlardır. Bu, matbaayı kullanan ilk Türk devleti olduklarını gösterir.
Uygurların matbaa kullandığına dair en önemli kanıtlar, Turfan bölgesinde yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılmıştır. Bu kazılarda, Uygurlara ait basılı metinler ve ahşap baskı kalıpları bulunmuştur. Ayrıca, Uygur yazısıyla basılmış olan bu metinler, matbaanın Türkler arasında yaygınlaştığını göstermektedir.
Uygur Devleti'nin yıkılmasından sonra, matbaa teknolojisi diğer Türk devletleri ve İslam dünyasına yayılmıştır. Özellikle İslam coğrafyasında matbaanın kullanımı, Uygurların bu alandaki öncülüğünü takip etmiştir. Ancak, matbaanın Batı'da yaygınlaşması, Johannes Gutenberg'in 15. yüzyılda hareketli hurufat sistemini geliştirmesiyle olmuştur.
Matbaayı ilk kullanan Türk devleti, Uygur Devleti'dir. Uygurlar, bu teknolojiyi 8. yüzyılda benimseyerek kültürel ve dini metinlerin çoğaltılmasında kullanmışlardır. Bu durum, Uygurların yazılı kültür ve teknoloji alanındaki ilerlemişliğini göstermektedir. Matbaanın Türk tarihindeki bu erken kullanımı, kültürel mirasımızın önemli bir parçasıdır.