Anadolu'nun Türkleşme ve İslamlaşma sürecinde, Malazgirt Zaferi'nden sonra kurulan ilk Türk beylikleri, tarihimizin mihenk taşlarıdır. Bu beyliklerden biri olan ve özellikle Doğu Anadolu'da derin izler bırakan Mengücek Beyliği (ya da Mengücekliler), kuruluş yeri itibarıyla bugünkü Erzincan topraklarını merkez edinmiştir. Peki, bu önemli beylik nasıl ve nerede kuruldu? Gelin birlikte keşfedelim.
1071 Malazgirt Muharebesi'nden sonra, Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan, komutanlarına Anadolu'yu fethetme ve bu toprakları yurt edinme görevi verdi. İşte bu komutanlardan biri olan Mengücek Gazi (ya da Ahmed Mengücek), Erzincan ve çevresini fethetti. Beyliğin kuruluş tarihi genellikle 1072-1080 yılları arasına tarihlenir.
Kurulduğu bölge, bugünkü Erzincan ili ve çevresidir. Başkent olarak, stratejik konumu ve verimli ovalarıyla dikkat çeken Erzincan şehri seçilmiştir. Beylik, zamanla sınırlarını; batıda Sivas ve Kemah'a, doğuda Divriği'ye kadar genişletmiştir. Divriği, daha sonra beyliğin ikiye ayrılmasıyla bir kolun başkenti olacaktır.
Mengücekliler, siyasi bir güç olmanın ötesinde, bulundukları bölgede kalıcı bir kültürel ve mimari miras bırakmışlardır. Özellikle Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde), dönemin sanat ve mühendislik anlayışının şaheseri olarak hâlâ ayaktadır. Erzincan ve Kemah'ta da çeşitli kale, hamam ve türbe yapıları bu beyliğin izlerini taşır.
Mengücek Beyliği, kuruluşundan yaklaşık 200 yıl sonra, 13. yüzyılın başlarında, Anadolu Selçuklu Devleti hakimiyetine girmiştir. Ancak, Erzincan merkezli olarak başlayan bu serüven, Anadolu tarihinin önemli bir sayfası olarak kalmıştır. Bugün Erzincan ve Divriği'ni ziyaret edenler, bu kadim beyliğin ihtişamlı mirasını gözler önüne seren eserlerle karşılaşır.
Sonuç olarak, "Mengücekliler nerede kuruldu?" sorusunun yanıtı, haritada parmakla gösterilebilecek kadar nettir: Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin Erzincan ili topraklarında. Bu topraklar, bir beyliğin doğuşuna, yükselişine ve tarihe mal oluşuna tanıklık etmiştir.