Gökyüzünde aniden beliren bir ışık çizgisi veya uzay haberlerinde sıkça duyduğumuz "asteroit" terimleri, çoğu zaman birbiriyle karıştırılıyor. Peki bu gök cisimleri arasındaki temel farklar neler? Gelin, uzaydan gelen bu taşları birlikte tanıyalım.
Asteroitler, Güneş Sistemi'mizin oluşumundan arta kalan, genellikle Mars ve Jüpiter arasındaki "Asteroit Kuşağı"nda bulunan küçük, kayalık gök cisimleridir. Gezegen olacak kadar büyük kütle toplayamamış, genellikle düzensiz şekilli "uzay kayaları" olarak düşünülebilirler.
Meteoroidler, asteroidlerden çok daha küçük (kum tanesinden birkaç metreye kadar) uzay parçacıklarıdır. Eğer bu parçacıklar Dünya atmosferine girerse, sürtünmeden dolayı yanmaya başlar ve bu yanma sonucu gökyüzünde oluşan ışık çizgisine meteor (ya da halk arasında "kayan yıldız") denir.
Eğer bir meteoroid atmosferde tamamen yanmayıp Dünya yüzeyine ulaşabilirse, artık ona göktaşı (meteorit) adı verilir. Yani yere düşen uzay kayalarıdır.
Bu kavramlar aslında bir sürekliliği temsil eder:
Bu gök cisimleri sadece gökyüzünde güzel manzaralar oluşturmaz:
Basit bir benzetmeyle açıklamak gerekirse: Asteroit uzaydaki büyük bir kayadır. O kayadan kopan küçük bir parça (meteoroid) Dünya atmosferine girerse yanar ve meteor (ışık çizgisi) oluşturur. Eğer yanmadan yere düşerse, artık ona göktaşı denir.
Bir sonraki "kayan yıldız" gördüğünüzde, aslında Dünya atmosferinde yanan ve çoğunlukla tamamen yok olan küçük bir uzay misafirine tanıklık ettiğinizi hatırlayın! 🌌