İslam inancında ölümden sonraki hayatın ilk durağı olan kabir alemi, birçok kişi için merak konusudur. Bu alemin önemli figürleri ise Münker ve Nekir melekleridir. Peki, kimdir bu melekler ve görevleri nedir? Gelin, bu iki meleğin İslami kaynaklarda anlatılan rolünü birlikte inceleyelim.
Münker ve Nekir, ölen her insana kabirde soru sormakla görevli iki melektir. İsimleri Arapça'da "inkâr edilen, tanınmayan" anlamlarına gelir. Rivayetlere göre, yüzleri son derece heybetli, sesleri gök gürültüsü gibidir ve görünüşleri insana yabancıdır (münker). Hadis-i şeriflerde ve İslam alimlerinin eserlerinde kabir azabı ve nimeti ile bağlantılı olarak sıklıkla zikredilirler.
Bu meleklerin birincil görevi, kişi defnedildikten sonra kabir sorgusu (suâl-i kabir) yapmaktır. Bu sorgu, ahiret inancının temel bir parçası olarak kabul edilir.
Bu sorular, kişinin dünyadaki imanının ve amellerinin bir özeti niteliğindedir. Verilen cevaplara göre kabir, kişi için bir cennet bahçesi veya cehennem çukuru haline gelir.
Münker ve Nekir'in sorgulamasının ardından iki temel durum ortaya çıkar:
Münker ve Nekir inancı, Müslümanlar için sadece bir ölüm sonrası sorgu fikri değil, aynı zamanda dünya hayatına yön veren bir hatırlatıcıdır. İnsanın, her an bu sorulara hazırlıklı olması gerektiği bilinci, onu imanını korumaya ve salih ameller işlemeye teşvik eder. Bu nedenle, İslam alimleri ölümü ve kabir hayatını sık sık hatırlamayı (tezekkür-ü mevt) tavsiye etmişlerdir.
Sonuç olarak, Münker ve Nekir melekleri, İslam'ın ahiret inancının somut ve derin bir parçasını oluşturur. Onların varlığı ve görevi, insana hayatının bir hesabının olacağını ve her an buna göre yaşaması gerektiğini hatırlatan evrensel bir mesaj taşır.