Tarih Yazımında Objektivite Sorunu
Tarih, geçmişte yaşanmış olayların kayıt altına alınması ve yorumlanmasıdır. Ancak, bu yorumlama sürecinde "objektif (nesnel) bir tarih yazımının mümkün olup olmadığı" temel ve tartışmalı bir sorudur.
Objektif Tarih Yazımını Zorlaştıran Faktörler
Mutlak bir objektiflik iddiası, birkaç önemli nedenden dolayı oldukça zordur:
- Kaynak Seçimi ve Güvenilirliği: Tarihçi, sınırsız sayıdaki kaynak arasından bir seçim yapmak zorundadır. Hangi belgelerin daha önemli veya güvenilir olduğuna karar verirken kişisel yargıları ve öncelikleri devreye girer. Ayrıca, birçok tarihi belge, onu oluşturan kişinin bakış açısıyla şekillenmiştir.
- Tarihçinin Bakış Açısı: Her tarihçi, içinde yetiştiği kültür, sahip olduğu değer yargıları, eğitimi ve kişisel deneyimleriyle olaylara bakar. Bu, kaçınılmaz olarak yorumlarına yansır. Örneğin, aynı savaşı anlatan iki farklı ulustan tarihçinin vurguları ve yorumları farklılık gösterebilir.
- Olayların Çok Boyutluluğu: Tarihi bir olay, yalnızca siyasi değil; aynı zamanda sosyal, ekonomik, kültürel ve teknolojik boyutlara sahiptir. Tarihçi, bu karmaşık ağ içinde odaklanacağı noktaları seçerken yine bir öznellik sergiler.
- Günümüzün Değerleriyle Yargılama (Anakronizm):b> Geçmişteki insanların düşünce ve davranışlarını, bugünün ahlaki ve toplumsal normlarıyla yargılamak, objektifliği bozan önemli bir tehlikedir.
Peki, Tamamen Öznel miyiz?
Yukarıdaki sebepler mutlak bir objektifliğin imkansız olduğunu düşündürse de, bu, tarih yazımının tamamen öznel ve keyfi olduğu anlamına gelmez. Tarihçiler, objektifliğe mümkün olduğunca yaklaşmak için bilimsel yöntemler geliştirmişlerdir:
- Eleştirel Kaynak Taraması: Belgelerin gerçekliği, yazılma amacı ve güvenilirliği titizlikle sorgulanır.
- Çok Yönlü Kaynak Kullanımı: Olayı, farklı tarafların kaynaklarından inceleyerek daha dengeli bir perspektif sunmaya çalışırlar.
- Açıklık ve Şeffaflık: Tarihçi, kullandığı metodolojiyi ve dayandığı kaynakları açıklar, böylece argümanları başkaları tarafından denetlenebilir.
- Önyargıların Farkında Olmak: Modern tarih yazımı, tarihçinin kendi önyargılarının farkında olmasını ve bunları en aza indirmeye çalışmasını teşvik eder.
Sonuç Yerine
Objektif tarih yazımı, ulaşılması güç bir ideal olarak kalabilir. Ancak, bu ideal, tarihçiyi daha titiz, daha eleştirel ve daha adil olmaya zorlar. Tarih, geçmişin ta kendisi değil, onun sürekli yeniden yorumlanan bir anlatısıdır. Bu nedenle, tek ve mutlak bir "doğru tarih" yerine, farklı bakış açılarını dikkate alan, kanıtlara dayalı ve sürekli gelişen bir disiplin olarak anlaşılmalıdır.