Otuz Beş Yaş şiiri, Türk edebiyatının en bilinen ve en çok sevilen eserlerinden biridir. Bu şiir, özellikle orta yaşın eşiğinde hissedilen duyguları, hayata dair sorgulamaları ve zamanın geçişine dair hüznü o kadar güçlü bir şekilde ifade eder ki, neredeyse herkesin hayatının bir döneminde kendinden bir şeyler bulduğu bir metne dönüşmüştür. Peki bu unutulmaz şiir kime aittir?
Otuz Beş Yaş şiiri, Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatının usta şairi Cahit Sıtkı Tarancı'ya aittir. Şair, bu şiiri 1946 yılında kaleme almıştır. Şiir, ilk olarak "Ülkü" dergisinde yayımlanmış ve büyük bir ilgi görmüştür. Daha sonra ise 1952'de yayımlanan "Otuz Beş Yaş" isimli kitabında yer almıştır.
Bu şiir, sadece popülerlik kazanmakla kalmamış, aynı zamanda edebiyat dünyasının en prestijli ödüllerinden birini de kazanmıştır. Cahit Sıtkı Tarancı, "Otuz Beş Yaş" şiiriyle 1946 yılında CHP Şiir Yarışması'nda birincilik ödülünü almıştır. Bu ödül, şiirin değerini tescilleyen önemli bir olaydır.
Şiir, adından da anlaşılacağı üzere, otuz beş yaşına gelmenin verdiği duygusal ve varoluşsal sorgulamaları merkezine alır. Cahit Sıtkı Tarancı, bu yaşın "hayatın yarısı" olarak görülmesi geleneğinden yola çıkar. Şiirde;
Şiirin her dizesi, okuyucuyu kendi hayatı üzerine düşündüren, evrensel ve zamansız bir niteliğe sahiptir. Tarancı'nın sade, akıcı, lirik ve içten dili, bu derin konuyu herkesin anlayabileceği ve hissedebileceği bir şekilde sunar.
4 Ekim 1910'da Diyarbakır'da doğan Cahit Sıtkı Tarancı, mühendislik ve siyasal bilgiler eğitimi gördükten sonra gazetecilik ve tercümanlık yapmıştır. "Sanat için sanat" anlayışını benimseyen şair, aşk, yalnızlık, ölüm, yaşama sevinci ve geçmiş özlemi gibi temaları işlemiştir. Hece ölçüsünü modern bir duyarlılıkla kullanmasıyla tanınır. 12 Ekim 1956'da, tam da en meşhur şiirindeki yaşın üzerinde, 46 yaşında hayatını kaybetmiştir.
"Otuz Beş Yaş" şiiri, Cahit Sıtkı Tarancı'nın adıyla özdeşleşmiş, Türk edebiyatının mihenk taşlarından biridir. Sadece bir şiir olmanın ötesinde, insanın varoluşsal kaygılarını dile getiren, her okunduğunda farklı bir anlam katmanı sunabilen bir başyapıttır. Şiirin açılış dizesi olan "Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder." artık dilimize yerleşmiş, kalıplaşmış bir ifade haline gelmiştir. Bu şiir, Tarancı'nın ölümsüz mirasının en parlak ve kalıcı örneklerinden biridir.