İslam inancına göre peygamberler, Allah'ın seçkin kulları olarak insanlığa hidayet rehberliği yapmakla görevlendirilmişlerdir. Bu kutvi görevi hakkıyla yerine getirebilmeleri için, onlara bazı temel sıfatlar ve özellikler bahşedilmiştir. Bu yazıda, peygamberlerin sahip olduğu beş temel sıfatı (Sıdk, Emanet, Fetanet, İsmet, Tebliğ) detaylıca ele alacağız.
Peygamberlerin bu sıfatlara sahip olması, tebliğ ettikleri mesajın güvenilirliği ve evrenselliği açısından hayati önem taşır. Bu sıfatlar, onların beşer olmalarına rağmen özel bir konumda bulunduklarını gösterir ve getirdikleri dinin doğruluğuna dair güvence oluşturur.
Peygamberlerin her zaman doğru sözlü olduklarını ifade eder. Onlar asla yalan söylemezler; sözleri, davranışları ve haberleri tamamen gerçeğe uygundur. Bu sıfat, peygamberlerin toplumda güvenilir bir kişilik olarak tanınmalarının da temelidir. Örneğin, Hz. Muhammed (s.a.v.) cahiliye döneminde bile "el-Emin" (güvenilir) ve "es-Sadık" (doğru sözlü) olarak anılırdı.
Peygamberlerin her konuda güvenilir olduklarını, emanete asla hıyanet etmediklerini belirtir. Bu sıfat, maddi emanetlerin korunmasının yanı sıra, kendilerine vahyedilen ilahi mesajı (emaneti) eksiksiz ve değiştirmeden insanlara iletmeyi de kapsar. Onlar Allah ile kulları arasında birer "güvenilir elçi"dir.
Peygamberlerin üstün bir zekâ, keskin bir kavrayış ve sağlam bir muhakeme gücüne sahip olduklarını gösterir. Bu özellik, tebliğ ettikleri yüksek hakikatleri anlama, açıklama, muhatapları ikna etme ve karşılaştıkları zorlukları aşmada onlara yetkinlik kazandırır. Cahil veya anlayışsız birinin peygamber olamayacağı genel kabul görmüştür.
Peygamberlerin, peygamberlikten önce ve sonra, büyük-küçük tüm günahlardan korunmuş (ma'sum) olduklarını ifade eder. Bu, kasıtlı olarak günah işlememeleri anlamına gelir. Unutma, hata (zelle) gibi insani durumlar ise, hemen vahiy ile düzeltilirdi. İsmet sıfatı, peygamberlerin örnek şahsiyetler olmalarını ve getirdikleri mesajın güvenilirliğini temin eder.
Peygamberlerin, kendilerine vahyedilen ilahi mesajı, hiçbir eksiltme veya ekleme yapmadan, olduğu gibi insanlara iletmeleri zorunluluğudur. Tebliğde kusur etmek, gizlemek veya değiştirmek söz konusu değildir. "Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yerine getirmemiş olursun." (Maide Suresi, 67. ayet) ayeti bu sıfatın temel dayanağıdır.
Bu beş sıfat bir bütün olarak ele alındığında, İslam'daki peygamber tasavvurunun ne kadar kapsamlı ve tutarlı olduğu görülür. Sıdk ve Emanet, peygamberlerin ahlaki güvenilirliğini; Fetanet, entelektüel yeterliliğini; İsmet, örnek kişiliğini; Tebliğ ise görev sadakatini garanti altına alır. Bu sıfatlar, müminlerin peygamberlere olan imanını, güvenini ve itaatini temellendiren sağlam bir zemindir.
Peygamberlerin bu mükemmel vasıflara sahip olmaları, onların insanüstü varlıklar olduğu anlamına gelmez. Onlar beşerdir, yeme-içme, evlenme, hastalanma gibi insani özelliklere sahiptir. Ancak, yukarıda sayılan sıfatlarla donatılmış olmaları, onları diğer insanlardan ayıran ve ilahi mesajı taşımaya ehil kılan temel özelliklerdir.