İhsan Oktay Anar'ın postmodern başyapıtı Puslu Kıtalar Atlası, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde geçen, gerçeklik ile hayalin sınırlarını zorlayan bir romandır. Bu büyülü dünyanın en ilginç karakterlerinden biri de hiç şüphesiz Uzun İhsan Efendi'dir.
Uzun İhsan Efendi, romanın ana karakterlerinden biri olan Bünyamin'in babasıdır. Fiziksel olarak uzun boylu ve zayıf bir adamdır, bu da ona "Uzun" lakabını kazandırmıştır. Ancak onu asıl ilginç kılan, fiziksel özelliklerinden ziyade zihinsel dünyası ve hayata bakış açısıdır.
Uzun İhsan Efendi, romanın temel felsefi sorgulamalarının taşıyıcısı konumundadır. Oğlu Bünyamin'in yolculuğuna ve kişisel gelişimine dolaylı olarak rehberlik eder. Aynı zamanda, romanın ana temalarından biri olan "gerçeklik nedir?" sorusunun somutlaşmış halidir.
Uzun İhsan Efendi, sadece bir roman karakteri olmanın ötesinde, Anar'ın felsefi düşüncelerinin bir temsilcisidir. O, geleneksel bilgelik ile postmodern sorgulamanın kesişim noktasında durur. Roman boyunca, okuru alışılagelmiş gerçeklik algılarını sorgulamaya davet eder.
Uzun İhsan Efendi, Puslu Kıtalar Atlası'nın büyülü dünyasında, hem bir baba hem de bir bilge olarak, romanın derin felsefi alt yapısını oluşturan en önemli karakterlerden biridir. Onun varlığı, romanı sıradan bir kurgudan çıkarıp felsefi bir yolculuğa dönüştürür.