Ramazan ayı, İslam dininin kutsal kabul ettiği Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Müslümanlar için bir ibadet, sabır, şükür, rahmet ve manevi arınma mevsimi olarak kabul edilir. Bu ayın en belirgin özelliği, farz olan oruç ibadetinin yerine getirilmesidir.
Ramazan ayı, sadece oruç tutulan bir ay değil; aynı zamanda Kur'an-ı Kerim'in indirilmeye başlandığı aydır. Bu nedenle "Kur'an ayı" olarak da anılır.
İslam inancına göre, Yüce Allah'ın son vahyi olan Kur'an-ı Kerim, Ramazan ayında inmeye başlamıştır. "Kadir Gecesi" bu ayda bulunan ve Kur'an'ın indirildiği gecedir.
Ramazan orucu, Hicret'in ikinci yılında farz kılınmıştır. Sağlıklı ve ergenlik çağına ulaşmış her Müslümanın, bu ayda imsağın başlangıcından güneş batımına kadar yeme, içme ve bazı bedeni arzulardan uzak durması emredilir.
Oruç, insana sabretmeyi, iradeyi güçlendirmeyi ve maddi arzulara karşı hakimiyet kurmayı öğretir.
Ramazan, özellikle fakir ve muhtaçların halini anlama fırsatı sunar. Bu nedenle fitre, zekat ve sadaka gibi yardımlaşma ibadetleri bu ayda daha yoğun yerine getirilir.
İftar ve sahur sofraları aile, akraba ve komşu bağlarını güçlendirir. Toplu iftarlar, toplumdaki birlik ve beraberlik ruhunu pekiştirir.
Ramazan, günahlardan arınma, tövbe etme ve ibadetlere yoğunlaşma ayıdır. Teravih namazları, mukabeleler (Kur'an okuma/takip etme) ve itikaf gibi özel ibadetler bu aya özgüdür.
Ramazan ayının bitimi, Şevval ayının ilk üç günü kutlanan Ramazan Bayramı (Fıtır Bayramı) ile taçlanır. Bu bayram, bir ay boyunca tutulan oruçların ve yapılan ibadetlerin tamamlanmasının şükrü ve sevincidir.
Ramazan, Müslümanlar için ruhen yenilenme, toplumsal bağları güçlendirme ve ilahi rahmete yakınlaşma fırsatıdır. Sadece aç kalmak değil; dili, gözü, kulağı ve kalbi de kötülüklerden uzak tutma eğitimidir. Tüm dünya Müslümanları için birliğin, merhametin ve paylaşmanın en güzel tezahür ettiği kutsal bir zaman dilimidir.