Mehmet Âkif Ersoy'un Safahat adlı eseri, Türk edebiyatının en önemli manzum eserlerinden biridir. Yedi kitaptan oluşan bu külliyat, şairin 1911-1933 yılları arasında kaleme aldığı şiirlerini bir araya getirir. "Safahat", Arapça'da "hayatın safhaları, evreleri" anlamına gelir ve eser de adına yakışır şekilde toplumsal hayatın çeşitli yönlerini, insanlık durumlarını ve dönemin sorunlarını ele alır.
İlk kitap, genel olarak toplumsal sorunlara odaklanır. "Küfe", "Mahalle Kahvesi", "Seyfi Baba" gibi unutulmaz şiirler burada yer alır. Âkif, halkın yaşadığı zorlukları, yoksulluğu ve çaresizliği gerçekçi bir dille anlatır.
Din adamı kılığındaki bir vaizin ağzından İslam dünyasının içinde bulunduğu durumu eleştirir. Batı'nın ilerleyişi karşısında Müslüman toplumların geri kalmışlığının nedenlerini sorgular.
Balkan Savaşları'nın yarattığı travmayı işler. Vatan sevgisi, direniş ruhu ve ümitsizliğe kapılmamak temaları öne çıkar. "Cenk Şarkısı" bu kitapta yer alan önemli şiirlerdendir.
Fatih Camii'nde verilen bir vaaz şeklinde kurgulanmıştır. Doğru dini anlayışın nasıl olması gerektiğini, hurafelerden arınmış bir İslam anlayışını savunur.
Âkif'in çeşitli zamanlarda yazdığı şiirlerden oluşur. "Azim" ve "İstiğrak" gibi şiirlerde bireysel duygu ve düşüncelerini yansıtır.
En meşhur bölümlerinden biridir. Hocazade ile Köse İmam arasındaki diyaloglardan oluşur. Genç neslin (Asım'ın nesli) nasıl olması gerektiğini, ideal genç profili çizer. "Çanakkale Şehitlerine" şiiri bu kitapta yer alır.
Şairin son kitabıdır. Daha çok bireysel ve dini konulara odaklanır. Yaşlanmanın, ölümün ve Allah'a sığınmanın şiirlerini içerir.
Mehmet Âkif, Safahat'ta aruz ölçüsünü başarıyla kullanmıştır. Şiirlerinde konuşma diline yakın, akıcı bir Türkçe kullanır. Realist bir bakış açısıyla toplumun gerçeklerini olduğu gibi yansıtır. Didaktik (öğretici) bir üslubu vardır; okuyucuyu eğitmeyi, düşündürmeyi amaçlar.
Safahat, sadece edebi bir eser değil, aynı zamanda bir dönemin sosyolojik belgeselidir. Mehmet Âkif'in İstiklal Marşı şairi olması, bu esere olan ilgiyi daha da artırmıştır. Eserdeki "Asım'ın Nesli" kavramı, ideal Türk gençliğinin sembolü haline gelmiştir.
Günümüzde Safahat, Türk edebiyatının en çok okunan ve üzerinde en çok konuşulan klasiklerinden biri olmaya devam etmektedir. Mehmet Âkif'in bu eserde ortaya koyduğu toplumsal teşhisler ve çözüm önerileri, hâlâ güncelliğini korumaktadır.