Ses, madde içinde mekanik bir dalga olarak yayılır. Bu, sesin yayılabilmesi için tanecikli bir ortama ihtiyaç duyduğu anlamına gelir. Ses kaynağından çıkan enerji, ortamdaki tanecikleri (hava molekülleri, su molekülleri, katı atomları vb.) titreştirir. Bu titreşim, bir taneciğin komşusuna enerji aktarması şeklinde zincirleme olarak ilerler.
Uzay, büyük oranda vakumdur, yani madde yoğunluğu son derece düşüktür. Bir metreküp uzay boşluğunda ortalama sadece birkaç atom veya molekül bulunur. Ses dalgalarının aktarılması için gerekli olan taneciklerin birbirine yakın olması ve enerjiyi aktarabilecek sıklıkta çarpışması gerekir. Uzayda bu yoğunluk olmadığı için, ses dalgaları ilerleyemez.
Sesin hızı, bulunduğu ortamın elastikiyetine ve yoğunluğuna bağlıdır. Katılarda en hızlı, gazlarda en yavaştır. Gazlar için ideal ses hızı formülü şöyledir:
\( v = \sqrt{\frac{\gamma \cdot R \cdot T}{M}} \)
Burada:
Uzay vakumunda yoğunluk (M) pratikte sıfıra yakın olduğu için, ses hızı da sıfıra yaklaşır. Yani ses yayılmaz.
Filmlerde uzay savaşlarında duyulan patlama ve motor sesleri, dramatik etki için eklenir. Gerçekte, bir uzay gemisi patlasa bile bu tamamen sessiz gerçekleşir. Ancak, sesin yayılabileceği bir ortam varsa (örneğin, astronotların kaskının içi veya uzay aracının içi) ses duyulabilir.
Uzay mutlak bir boşluk değildir. Az miktarda plazma (iyonlaşmış gaz) bulunur. NASA'nın bazı araştırmalarında, plazma parçacıklarının manyetik alanlarda oluşturduğu dalgalar "ses benzeri" basınç dalgaları oluşturabilir. Ancak bu dalgaların frekansı insan kulağının duyamayacağı kadar düşüktür ve yayılma mekanizması geleneksel sesten farklıdır.
Sonuç olarak, uzaydaki sessizlik, evrenin büyük bir kısmının madde içermeyen, devasa bir vakum alanı olmasından kaynaklanır. Ses, yalnızca maddesel ortamlarda yolculuk edebilen bir enerji formudur. 🪐