Halide Edip Adıvar'ın Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Sinekli Bakkal, ilk kez 1936'da yayımlandı. Roman, II. Abdülhamid dönemi İstanbul'unun Sinekli Bakkal mahallesinde geçer ve Doğu-Batı, gelenek-modernlik, din-birey çatışmalarını derinlemesine işleyen bir toplumsal panoramadır. 🎭
Roman, II. Abdülhamid'in istibdat dönemindeki İstanbul'da, geleneksel bir mahalle olan Sinekli Bakkal'da geçer. Mahalle, dini ve geleneksel değerlerin hâkim olduğu kapalı bir dünyadır. İmamın torunu Rabia, dedesi tarafından katı kurallarla yetiştirilmiş, güçlü ve güzel bir sese sahiptir. Babası Tevfik ise mahallede "uygunsuz" görülen, ortaoyunu ile uğraşan neşeli bir insandır.
Rabia, güzel sesiyle Kuran ve mevlid okumaya başlar. Mevlevi dervişi Vehbi Dede onun yeteneğini keşfeder ve ona müzik, özellikle de Doğu müziğinin inceliklerini öğretir. Bu sırada, Selim Paşa'nın konağına da çağrılan Rabia, burada Batı müziği ve konağın entelektüel ortamı ile tanışır. Bu iki farklı dünya, Rabia'nın kişiliğinin gelişiminde kritik rol oynar.
Selim Paşa'nın konuğu olan İtalyan asıllı müzisyen Peregrini, Rabia'nın sesine ve kişiliğine hayran olur. Aralarında derin bir aşk başlar. Ancak bu ilişki, mahallenin katı gelenekleri ve Rabia'nın dedesinin otoritesi ile büyük bir çatışma yaratır. Peregrini, Rabia için Müslüman olur ve adını "Piyer" olarak değiştirir. Bu durum, Doğu ile Batı'nın, farklı kültür ve inançların sembolik bir birleşmesidir.
Romanın arka planında, II. Abdülhamid'in baskıcı yönetimine karşı mücadele eden Jön Türk hareketi vardır. Selim Paşa'nın oğlu Hilmi ve çevresi bu hareketin içindedir. Tevfik, bir gösterisi sırasında padişahı eleştirdiği gerekçesiyle sürgüne gönderilir. Bu olaylar, bireysel hayatların siyasi tarihle nasıl iç içe geçtiğini gösterir.
Rabia ve Peregrini evlenir. Roman, bu evlilikle sembolize edilen bir senteze ulaşır: Doğu ile Batı, din ile sanat, gelenek ile bireysellik arasında bir uzlaşma. Rabia, hem dedesinin temsil ettiği dini değerleri, hem babasının sanatçı kişiliğini, hem de Peregrini aracılığıyla tanıdığı Batı kültürünü kişiliğinde harmanlamıştır. Vehbi Dede'nin hoşgörü felsefesi, bu sentezin manevi temelini oluşturur.
Sinekli Bakkal, Halide Edip Adıvar'ın olgunluk dönemi eseridir ve 1942'de CHP Roman Ödülü'nü kazanmıştır. Yazar, bu romanda Türk toplumunun geçiş dönemindeki sancılarını, ancak aynı zamanda umudunu ve sentez arayışını derin bir insanlık durumuyla anlatır. Rabia karakteri, dönemi için oldukça güçlü ve özgün bir kadın portresi çizer. Roman, Türk edebiyatında "ulusal kimlik" ve "modernleşme" sorunsalını ele alan temel başvuru kaynaklarından biridir. 📚