İslam inancının temelini oluşturan iman kavramı, genel olarak "inanmak" anlamına gelir. Ancak bu inancın da kendi içinde dereceleri ve detayları vardır. Tafsili iman, bu derecelendirmede en üst seviyeyi ifade eden, detaylandırılmış, şartları bilinçli bir şekilde kabul edilen iman türüdür. Bu yazıda, "Tafsili İman" kavramını ve İslam'da imanın şartlarını ele alacağız.
İslam alimleri, kişinin inancının olgunluğunu ifade etmek için imanı genellikle iki kademede ele almıştır:
Tafsili iman, bir binanın sadece temelini atmak (icmali iman) değil, onu kat kat, odaları ve detaylarıyla inşa etmek gibidir. Müminin inancını güçlendiren, onu şüphelerden koruyan ve amellerine yön veren olgun bir bilinç halidir.
Tafsili imanın konuları, geleneksel olarak "Amentü" duasında toplanan 6 temel esasa dayanır. Bir Müslümanın tafsili imanı, bu altı şartın her birini detaylıca bilip tasdik etmesiyle gerçekleşir.
Yalnızca bir olan (Tevhid), eşi ve benzeri bulunmayan, her şeyin yaratıcısı ve hakimi olan Allah'a (c.c.) inanmaktır. Bu inanç, O'nun Zati (Varlığı, Birliği) ve Subuti (Hayat, İlim, Semi', Basar, İrade, Kudret, Kelam, Tekvin) sıfatlarını bilmeyi ve kabul etmeyi içerir.
Allah'ın nurdan yarattığı, gözle görülmeyen, emirlerine asla isyan etmeyen, çeşitli görevleri olan (Cebrail, Mikail, İsrafil, Azrail) varlıklara inanmaktır.
Allah'ın peygamberler aracılığıyla insanlara gönderdiği vahiylere ve sahifelere (Suhuf) ve dört büyük ilahi kitaba (Tevrat, Zebur, İncil, Kur'an-ı Kerim) inanmaktır. Son ve değiştirilmemiş kitap Kur'an-ı Kerim'dir.
İlk peygamber Hz. Âdem'den (a.s.) son peygamber Hz. Muhammed'e (s.a.v.) kadar gönderilen tüm peygamberlere, onların Allah'ın elçisi, doğru sözlü ve güvenilir olduklarına inanmaktır.
Bu dünya hayatının geçici olduğuna, ölümden sonra kıyamet kopacağına, diriliş (ba's), hesap, mizan (terazi), sırat ve sonunda cennet veya cehennem ile sonuçlanan ebedi bir hayatın (ahiret) var olduğuna inanmaktır.
Hayır ve şer, iyi ve kötü her şeyin Allah'ın bilgisi, dilemesi, takdiri ve yaratmasıyla olduğuna inanmaktır. Bu, insana verilen irade ve sorumluluk gerçeğiyle birlikte anlaşılmalıdır.
Tafsili iman, Müslüman için sürekli geliştirilmesi gereken bir süreçtir. "İman ettim" deyip geçmemek, inancın gerektirdiği her bir esas üzerinde düşünmek, öğrenmek ve kalben onaylamaktır. İmanın 6 şartı (Amentü), bu yolculuğun ana duraklarını oluşturur. Bu bilinçli ve derin inanç, kişiyi hem dünyada huzurlu ve istikametli bir hayata, hem de ahirette ebedi kurtuluşa hazırlayan en değerli hazinedir.
"…Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür." (Zümer Suresi, 9. Ayet Meali)