Modern Türk edebiyatının en önemli romancılarından biri olan Tarık Buğra, eserlerinde Türk toplumunun geçirdiği büyük dönüşümleri, bireyin iç hesaplaşmalarını ve milli mücadele ruhunu derinlikli bir şekilde işlemiştir. Onu diğer yazarlardan ayıran en belirgin özellik, tarihi ve toplumsal olayları "sıradan insan"ın gözünden, psikolojik derinlikle anlatmasıdır.
Tarık Buğra, roman, hikaye, tiyatro ve deneme türlerinde eserler vermiş olsa da asıl gücünü romanlarında göstermiştir. Eserlerinde sade, akıcı ama derinlikli bir dil kullanır. Kahramanları genellikle ikilemler içinde, toplumla veya kendi içleriyle çatışma halindedir.
Buğra'nın şaheseri kabul edilir. Kurtuluş Savaşı'nı, bir "İstanbullu Hoca"nın (Mehmet Reşit Efendi) "Küçük Ağa"ya dönüşümü üzerinden anlatır. Roman, savaşın cephe gerisini, insanların aidiyet, inanç ve vatan sevgisi arasındaki bocalamalarını eşsiz bir şekilde resmeder. Tarihi bir olayı, tek bir kahramanın içsel yolculuğuyla harmanlaması bakımından Türk edebiyatında bir dönüm noktasıdır.
Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin hayatını, bir "insan" olarak portresini çizerek anlatan tarihi bir romandır. Osmancık'ın bir bey olma, devlet kurma sorumluluğunu taşıma ve aşk (Mal Hatun) ile güç arasındaki dengeyi bulma mücadelesi işlenir. Eser, bir devletin doğuş felsefesini, töresini ve insani boyutlarını anlamak isteyen herkes için temel bir kaynaktır.
Küçük Ağa romanının devamı niteliğindedir. Milli Mücadele sonrası Ankara'sında, yeni kurulan devletin iç çekişmeleri ve "Küçük Ağa"nın bu yeni düzene adapte olma çabalarını konu alır.
Serbest Fırka denemesi (1930) dönemini bir Anadolu kasabası üzerinden anlatan politik bir romandır. Demokrasi arayışı, umutlar ve hayal kırıklıkları üzerine derin bir eserdir.
Tarık Buğra, "toplum için sanat" anlayışının çok güçlü olduğu bir dönemde, önceliği "insan"a ve onun ruh haline verdi. Tarihi roman türüne psikolojik bir derinlik kazandırdı. Onun eserleri, Türkiye'nin yakın geçmişini anlamak, milli mücadele ruhunu ve devlet kurma bilincini bir edebiyat şaheseri üzerinden özümsemek isteyen herkesin mutlaka okuması gereken temel taşlardır. Küçük Ağa ve Osmancık ise bu mirasın en parlak iki mücevheridir.