Tohumun çimlenmesi, yeni bir bitkinin doğuşunun ilk adımıdır ve bu süreç, bir dizi içsel ve dışsal faktörün uyumlu etkileşimiyle gerçekleşir. Bu faktörler, tohumun canlılığını uyandırır ve büyüme için gerekli koşulları sağlar.
Su, çimlenme sürecinin olmazsa olmazıdır. Tohumun kuru ve uykuda olan metabolizmasını harekete geçirir. Su, aşağıdaki görevleri üstlenir:
Ancak, aşırı su da zararlı olabilir. Fazla su, oksijen eksikliğine yol açarak tohumun çürümesine neden olabilir.
Her tohumun çimlenmesi için ideal bir sıcaklık aralığı vardır. Sıcaklık, enzimlerin aktivitesini ve metabolik süreçleri doğrudan etkiler. Genellikle:
Çok düşük sıcaklıklar çimlenmeyi yavaşlatır veya durdururken, çok yüksek sıcaklıklar ise enzimleri denatüre ederek tohumu öldürebilir.
Çimlenme, enerji gerektiren bir süreçtir ve bu enerji, solunum yoluyla elde edilir. Solunum için oksijen gereklidir.
Sıkışmış veya suyla doymuş topraklar, oksijen eksikliğine neden olarak çimlenmeyi engeller.
Bazı tohumlar çimlenmek için ışığa ihtiyaç duyarken, bazıları karanlıkta daha iyi çimlenir. Işık gerektiren tohumlar genellikle küçük ve yüzeye yakın ekilir.
Işığın türü (kırmızı, mavi vb.) de çimlenme üzerinde etkili olabilir.
Tohumun olgunlaşma süreci tamamlanmamışsa veya genetik olarak zayıfsa, çimlenme olasılığı düşüktür.
Toprakta bulunan hastalık yapıcı mikroorganizmalar veya zararlılar, tohumlara zarar vererek çimlenmeyi engelleyebilir.
Bu nedenle, temiz ve sağlıklı toprak kullanmak önemlidir.