Üreme sistemi, canlıların nesillerini devam ettirebilmeleri için hayati öneme sahip bir sistemdir. İnsanlarda üreme sistemi, erkek ve dişi bireylerde farklı yapılardan oluşur ve her iki sistem de üreme hücrelerinin (sperm ve yumurta) üretilmesi ve döllenmenin gerçekleşmesi için özelleşmiştir.
Erkek üreme sistemi, spermleri üretmek, depolamak ve dişi üreme sistemine iletmekle görevlidir.
Dişi üreme sistemi, yumurtaları üretmek, döllenmeyi sağlamak, gebeliği sürdürmek ve doğumu gerçekleştirmekle görevlidir.
Döllenme ile başlayan embriyonik gelişim, karmaşık ve hassas bir süreçtir. Bu süreçte, tek bir hücre olan zigot, mitoz bölünmeler ve farklılaşma yoluyla karmaşık bir organizmaya dönüşür.
Sperm ve yumurtanın birleşmesiyle döllenme gerçekleşir ve zigot adı verilen tek hücreli yapı oluşur. Zigot, genetik materyali anne ve babadan alır.
Zigot, mitoz bölünmelerle hızla çoğalmaya başlar. Bu bölünmeler sonucunda hücre sayısı artar ancak hücre büyüklüğü değişmez. Oluşan hücre topluluğuna morula denir.
Morula hücreleri farklılaşmaya başlar ve blastosist adı verilen içi sıvı dolu bir yapı oluşur. Blastosist, iç hücre kitlesi (embriyoyu oluşturacak hücreler) ve trofoblast (plasentayı oluşturacak hücreler) olmak üzere iki kısımdan oluşur.
Blastosist rahim duvarına yerleştikten sonra gastrulasyon evresi başlar. Bu evrede, blastosist hücreleri organize olarak üç temel germ tabakasını (ektoderm, mezoderm ve endoderm) oluşturur. Bu tabakalar, farklı doku ve organların gelişimini sağlayacaktır.
Gastrulasyonun ardından organogenez evresi başlar. Bu evrede, germ tabakalarından farklılaşan hücreler, dokuları ve organları oluşturmaya başlar. Embriyonik gelişim boyunca genetik faktörler ve çevresel etkiler, organların doğru şekilde gelişmesinde önemli rol oynar.