Türk edebiyatının en ateşli vatanperverlik eserlerinden biri olan Vatan Yahut Silistre, hiç şüphesiz Namık Kemal'in imzasını taşır. Bu yazı, Tanzimat Dönemi'nin bu önemli eserini ve onun yazarını daha yakından tanımanıza yardımcı olacak.
Namık Kemal (1840-1888), Tanzimat Dönemi'nin en önemli düşünce ve edebiyat adamlarından biridir. "Vatan Şairi" olarak anılmasının en büyük sebebi, eserlerinde özgürlük, vatan sevgisi ve millet kavramlarını coşkulu bir dille işlemesidir. Gazeteci, yazar, şair ve siyasetçi kimlikleriyle, döneminin fikir hayatına damga vurmuştur.
Dört perdelik bir piyes olan Vatan Yahut Silistre, 1873 yılında yazılmış ve aynı yıl sahnelenmiştir. Eser, 1853-1856 Osmanlı-Rus Savaşı (Kırım Savaşı) sırasında, Silistre Kalesi'ni savunan Türk askerlerinin kahramanlıklarını ve vatan aşkını konu alır.
Oyunun ilk sahnelenişi, İstanbul'da büyük bir olay oldu. Seyirciler o kadar coşkulu tepkiler verdi ki, gösterinin ardından halk sokaklara dökülerek vatansever gösteriler yaptı. Bu durum Osmanlı yönetimini rahatsız etti. Namık Kemal ve bazı arkadaşları, Magosa'ya sürgün edildi. Bu olay, edebiyatımızın siyasi hayatla nasıl iç içe geçtiğinin çarpıcı bir örneğidir.
Vatan Yahut Silistre, sadece bir tiyatro oyunu değil, bir dönemin ruh halini yansıtan tarihi bir belgedir. Milli bilincin uyanmasında, halka vatan ve millet sevgisi aşılamada öncü bir rol oynamıştır. Eser, Namık Kemal'in "Hürriyet Kasidesi" gibi şiirleriyle birlikte, onun fikir dünyasının temel taşlarından birini oluşturur.
"Vatan Yahut Silistre kimin eseri?" sorusunun yanıtı, Türk edebiyatının en güçlü kalemlerinden Namık Kemal'dir. Bu eser, onun "vatan" fikrini sanatla buluşturduğu en somut ve etkili örneklerden biridir. Edebiyat tarihimizde hem estetik hem de fikri anlamda silinmez bir iz bırakmıştır.