Kutsal kitaplar ve onları taşıyan peygamberler, insanlık tarihinin manevi yol haritalarını çizer. Bu kitaplardan biri olan Zebur, hem İslam inancında hem de diğer semavi dinlerde özel bir yere sahiptir. Peki bu ilahi kitap kime, nasıl ve neden gönderilmiştir? Gelin, Zebur’un muhatabı olan Hz. Davud’un hikâyesine birlikte bakalım.
Zebur, İslam inancına göre Allah tarafından gönderilen dört büyük ilahi kitaptan biridir. Bu kitaplar sırasıyla; Tevrat (Hz. Musa), Zebur (Hz. Davud), İncil (Hz. İsa) ve Kur'an-ı Kerim (Hz. Muhammed) olarak bilinir. Zebur, Hz. Davud (Davud Aleyhisselam)’a gönderilmiştir. Yahudi ve Hristiyan geleneğinde ise Zebur, Mezmurlar olarak adlandırılan ve Hz. Davud’a atfedilen ilahiler ve dualar koleksiyonudur.
Hz. Davud, İsrailoğulları’na gönderilen bir peygamber ve aynı zamanda bir hükümdardı. Kendisi, hem bir lider hem de bir asker olarak tarihî ve dinî kaynaklarda öne çıkar. Onun hikâyesi, genç yaşta Filistli dev Golyat’ı (Calut) yenmesiyle başlar. Bu mücadelesinde gösterdiği cesaret ve Allah’a olan güveni, onun özel bir konuma yükselmesine vesile olmuştur.
Hz. Davud’a Zebur’un verilmesinin nedenleri arasında onun aşağıdaki özellikleri öne çıkar:
Zebur’un orijinal nüshası günümüze ulaşmamış olsa da, İslam kaynaklarına göre içeriğinde şunlar yer alır:
Zebur’un bir diğer önemli özelliği, şiirsel ve müzikal bir dille inmiş olmasıdır. Hz. Davud’un güzel sesiyle okuduğu bu ayetlerin, insanlar üzerinde derin bir etki bıraktığı rivayet edilir.
Kur’an-ı Kerim’de Zebur’dan ve Hz. Davud’dan bahseden birçok ayet bulunur. Örneğin:
Bu ayetler, Zebur’un Allah katından gelen bir kitap olduğunu ve Hz. Davud’a verildiğini açıkça belirtir. Ancak İslam inancına göre, Zebur da diğer kitaplar gibi aslından uzaklaştırılmış veya tahrif edilmiştir. Bu nedenle, son ve değişmez ilahi mesaj olan Kur’an-ı Kerim tüm insanlığa rehber olarak gönderilmiştir.
Zebur, ilahi kitaplar zincirinin önemli bir halkasıdır ve Hz. Davud’a gönderilmiştir. Hem onun peygamberlik misyonunu güçlendirmiş hem de döneminin insanlarına yol göstermiştir. Bugün, Zebur’un mesajlarından geriye kalan öğretiler, insanlığa tevazu, adalet, şükür ve Allah’a sığınma konularında ilham vermeye devam etmektedir.
Hz. Davud’un hayatı ve ona verilen Zebur, bize şunu hatırlatır: İlahi rehberlik, farklı zamanlarda, farklı elçilerle ama aynı hakikatle insanlığa ulaşır. Önemli olan, bu mesajların özünü kavramak ve onları hayatımıza rehber kılmaktır.