Soru:
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) "Allah'ım! Tembellikten sana sığınırım." (Buhârî, Daavât, 39) diye dua etmiştir. Bu hadis ve "emek" kavramı ışığında şu soruyu yanıtlayın:
"Dinimiz, bir Müslüman'ın günlük hayatında tembel ve hareketsiz olmasını nasıl değerlendirir? Emek sarf etmek ile dini yaşantı arasında nasıl bir bağ vardır?"
Çözüm:
🧠 Hadisin verdiği mesajı ve İslam'ın çalışma ethos'unu adım adım inceleyelim:
- ➡️ 1. Adım: Tembellikten Sakındırma - Peygamberin tembellikten Allah'a sığınması, bu halin Müslüman için istenmeyen ve sakınılması gereken bir durum olduğunu gösterir. Tembellik, kişiyi hem dünyada hem de ahirette olumsuz etkiler.
- ➡️ 2. Adım: Emek, İbadetin Bir Parçasıdır - İslam'da helal rızık kazanmak için çalışmak, ailesine bakmak, topluma faydalı olmak birer ibadet sayılır. Bu nedenle emek sarf etmek, pasif bir dindarlığın değil, aktif ve sorumluluk sahibi bir Müslümanlığın gereğidir.
- ➡️ 3. Adım: Günlük Hayata Yansıması - Bir Müslüman, tembellikten uzak durup çalışkan olmayı bir hayat prensibi haline getirmelidir. Bu, onun Allah'a olan şükrünün ve verdiği nimetleri değerlendirmesinin bir göstergesidir.
✅ Sonuç: Dinimiz, tembelliği onaylamaz; aksine çalışmayı, emek sarf etmeyi ve üretken olmayı teşvik eder. Emek, sadece maddi kazanç değil, aynı zamanda manevi bir değer ve dini yaşantının ayrılmaz bir parçasıdır.
