Her yıl coşkuyla, bazen de tartışmalarla anılan 1 Mayıs İşçi Bayramı, dünya çapında emekçilerin dayanışma, hak arayışı ve başarılarını kutladığı evrensel bir gündür. Peki bu bayram nasıl doğdu? Neden önemlidir? Gelin, tarihsel köklerinden günümüze uzanan hikayesine birlikte göz atalım.
1 Mayıs'ın uluslararası işçi hareketiyle bağlantısı, 19. yüzyılın zorlu çalışma koşullarına dayanır. Sanayi Devrimi'yle birlikte işçiler, günde 12-16 saat arasında, sağlıksız koşullarda çalıştırılıyordu. Talepleri nettir: 8 saatlik iş günü.
1886 yılında ABD'nin Chicago kentinde, işçi sendikaları ve emek örgütleri 1 Mayıs'ta büyük bir grev ve gösteri düzenledi. Eylemler barışçıl başladı, ancak 4 Mayıs'ta Haymarket Meydanı'nda düzenlenen miting sırasında bilinmeyen bir kişi tarafından atılan bomba ve ardından gelen polis ateşi, tarihe "Haymarket Olayı" olarak geçen trajik bir olay yaşanmasına neden oldu. Olayda hem polisler hem de işçiler hayatını kaybetti.
Bu olayın ardından tutuklanan işçi liderlerinden dördü idam edildi. Ancak mücadele durmadı; aksine, Haymarket şehitleri uluslararası işçi hareketinin sembolü haline geldi.
1889'da Paris'te toplanan İkinci Enternasyonal, Haymarket şehitlerini anmak ve 8 saatlik iş günü mücadelesini sürdürmek için 1 Mayıs'ı "Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü" ilan etti. İlk evrensel kutlama 1890'da gerçekleşti.
O günden bugüne, 1 Mayıs pek çok ülkede resmi tatil olarak kabul edildi. Ancak kutlama biçimleri ülkeden ülkeye farklılık gösterir:
Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk 1 Mayıs kutlaması 1911'de Selanik'te yapıldı. İstanbul'da ise ilk kutlama 1912'de gerçekleşti. Cumhuriyet'in ilanından sonra 1923'te resmi olarak "İşçi Bayramı" ilan edildi.
Türkiye'de 1 Mayıs'ın tarihi, inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir:
1 Mayıs, sadece geçmişte kazanılmış hakları anmak değil, aynı zamanda günümüzün emek sorunlarına dikkat çekmek için de bir fırsattır. Esnek çalışma, düşük ücretler, sendikasızlaştırma, iş güvencesi, cinsiyet eşitsizliği ve dijital dönüşümün işçi sınıfına etkileri gibi konular, bugünün 1 Mayıs bildirgelerinin ana maddelerini oluşturuyor.
Özünde 1 Mayıs, dayanışmanın, adalet arayışının ve daha iyi bir yaşam umudunun evrensel bir ifadesidir.
1 Mayıs, işçi sınıfının birlikte hareket etme gücünün ve insan onuruna yakışır çalışma koşulları için verdiği mücadelenin dünyaya armağan ettiği bir gündür.